KOMÜNİST ÖNDER İBRAHİM KAYPAKKAYA GÜZERGAHINDA ŞAN OLSUN 50. YILA!
24 Nisan 1972’de enternasyonal proletaryanın Türkiye topraklarındaki temsilcisi Proletarya Partisi, genç bir komünistin titiz teorik çalışması, kararlı duruşu, ideolojik berraklığı ve cüretli girişimi sonucu tarih sahnesine çıktı.
Proletarya Partisi, ülkemiz topraklarında halen geçerliliğini koruyan Yeni Demokratik Devrim perspektifini bundan tam 50 yıl önce kavrayarak, hiç durmaksızın, sosyalizm ve komünizme tarihsel bir yürüyüş misyonunu yerine getirme iddiasını kuşandı. Bu anlayışla, sosyal-iktisadi ve siyasal koşulların emrettiği, başından sonuna silahlı mücadeleye dayalı devrim ve onun en üst teorisi olan Halk Savaşı çizgisini benimseyerek mücadelesini başlattı.
“Devrimci teori olmadan devrimci pratik olmaz” ilkesini rehber edinen Kaypakkaya yoldaş, aynı zamanda, devrimci savaşım olmaksızın Komünist Partisi’nin inşasını gerçekleştirmenin ve devrim iddiasını kendisinde somutlamasının mümkün olmadığını belirlemiş, partiyi ve kendisini buna uygun konumlandırmıştır. Bu konumlanış tam 50 yıldır, 4 Genel Sekreter, onlarca Merkez Komite üyesi ve yüzlerce militanın canlarını vererek sürdürdüğü bir konumlanış olmuştur. Ali Haydar Yıldız’dan Cumhur Sinan Oktulmuş ve Ali Kemal Yılmaz’a, Ahmet Muharrem Çiçek’ten Erol Volkan İldem’e, Meral Yakar’dan Fadime Çakıl ve Gökçe Kurban’a, Atilla Özkan’dan Hasan Ataş ve Ferdi Tosun’a 50 yıllık komünizm mücadelesi ve Halk Savaşı çizgisi sebatla sürdürülmüştür. Proletarya Partisi’nin, Devrim iddiası ve kararlılığı, yarım asır boyunca faşizmin imha ve yok etme saldırısına can bedeli bir karşı koyuşla sürdürülmüştür. Bu iddia ve kararlılık, “sosyalizm öldü, devrimler çağı kapandı” yaygarasına, içerden ve dışardan gelen her türlü oportünist-revizyonist ve reformist temele dayanan akım ve saldırılara rağmen yarım asır boyunca özenle korunmuştur.
Kaypakkaya yoldaşın en büyük mirası ve emaneti olan komünist çizgisi ve onun örgütlü kurmayı Partisi, soluksuz ve kıyasıya süren bir mücadele ile yarım asrı doldurmuştur. Şimdi o miras ve çizginin her türlü yılgınlığa, umutsuzluğa, çaresizliğe, geriliğe, zaaflara karşı Marksist-Leninist-Maoist kuşanmışlığını daha fazla sahiplenme zamanıdır. Şimdi, 50 yıllık iddiayla, deneyimle ve asla yitirmediği geleceği kazanma cüretiyle daha fazla ileri atılma zamanıdır. Şimdi komünist bilinçle geniş halk yığınlarını örgütleyerek Halk Savaşı’na katma zamanıdır. Şimdi sıkılı yumruklarla kavga marşlarını haykırma zamanıdır. Şimdi ölümsüzleşen yoldaşlarımıza verdiğimiz sözleri yerine getirme zamanıdır.
Bu bilinç doğrultusunda Avrupa Örgütlülüğü olarak, 9 Nisan’dan 18 Mayıs’a kadar sürecek bir dizi salon ve sokak etkinliğiyle Proletarya Partisinin 50. Mücadele Yılı’nı kutlayacak, Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’yı anacağız.
Mücadeleyi daha ileri taşımak, Proletarya Partisi’ni ve önder yoldaşı en doğru şekilde anlatmak ve en geniş kesimin gündemine sokmak için kampanyamızın bu etabını örgütleyelim. Yoğunlaşarak, tüm enerjimizi ve gücümüzü vererek Proletarya Partisi’nin 50. Kuruluş yılını layıkıyla selamlama çalışmalarımızı, önderimizi anma etkinliklerimizi organize edelim. Komünist Önderimiz İbrahim’den aldığımız kızıl bayrağı daha yükseklerde ve ona leke sürülmesine izin vermeden dalgalandıralım.