KAMUOYUNA AÇIKLAMA
İşçi sınıfı ve devrimcilerin bedellerle bugünlere taşıdıkları 1 Mayıs, her dönemde faşist diktatörlüğün saldırılarının hedefi olmuştur. 1977 ve 1996 1 Mayıslarındaki katliamlarla, Taksim yasağıyla, gözaltı ve tutuklamalarla işçi sınıfının mücadele gününün devrimci ruhu engellenmek istenmiştir.
Geride bıraktığımız 2023 1 Mayıs’ında faşizm, bir kez daha komünist önder İbrahim Kaypakkaya’yı ve Partizan kortejini özel olarak hedefe koymuştur. İbrahim Kaypakkaya’nın resmî ideolojiyle uzlaşmayan komünist politik-pratik çizgisi ve bıraktığı mücadele geleneği “Neden İbrahim’in siluetinden korkuluyor?” sorusunun cevabıdır.
İstanbul 1 Mayıs’ının ilk saatlerinden itibaren alanda yerini almaya başlayan kortejimize polis saldırmış, direnen yoldaşlarımız gözaltına alınarak pankart ve flamalarımıza el konulmuştur. Alanda henüz kitlenin toplanmamış olmasını fırsat bilen ilk saldırıya karşı başta Tertip Komitesi olmak üzere sendikalar ve alandaki devrimci demokratların tutumu zayıf kalmıştır. Tertip Komitesi saldırıya karşı flamaların meşruluğunu savunmamış, polisle uzlaşmacı bir diyalog yürütmüştür. Tertip komitesinin bu tutumuna karşı Devrimci 1 Mayıs Korteji bileşenlerinden Kaldıraç Hareketi, Yeni Dünya İçin Çağrı, Söz ve Eylem, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) ve KÖZ saldırıya karşı ortak bir direniş göstermiştir. Faşizmin kortejimize dönük saldırısına karşı “Önderimiz İbrahim Kaypakkaya” sloganlarıyla yanıt olan Devrimci 1 Mayıs Korteji, son zamanlarda pek az rastladığımız bir devrimci dayanışma örneği sergilemiştir.
Faşizmin saldırı ve yasaklarına karşı komünist önder siluetli flamaları daha yükseğe kaldırarak yürüyüşe geçen kitlemizin önü bu kez alana girişte durdurulmuş, Kaldıraç Hareketi ve Partizan kortejinin önüne barikat kuran polis, yine İbrahimli flamaları gerekçe göstererek kortejimizin alana girişini engellemeye çalışmıştır. “İbrahim Kaypakkaya yasağı”nı tanımayan Kaldıraç’a ve kortejimize dönük burada ikinci bir saldırı gerçekleşmiş, her iki kortejden de gözaltına alınanlar olmuştur. Polis saldırısına, alana girişimize engel olunmasına karşı Tertip Komitesinin tutumu değişmemiştir. Kortejlerin alana girişini sağlamak yerine polisle “mitingin akışına zeval gelmemesi” adına görüşmeler yapılmıştır. Tertip Komitesi ve alanda bulunan sendika ve devrimci demokrat kurumlar bu alçakça saldırıya karşı sessiz kalmış, en çok yarım ağız bir tutum almışlardır. Partizan olarak yaşanan saldırıyı teşhir etmek, önderimizin engellenen resmiyle sahneye çıkarak yasakları tanımadığımızı ifade etmek için alana yöneldiğimizde bir kez daha Tertip Komitesinin geçiştirici tavrıyla karşılaştık.
Yoldaşlarımızın sahneye çıkmasını DİSK’li emekçilere kurdurduğu barikatla engelleyen Tertip Komitesi polisle aynı kaygıları paylaştığını göstermiştir. Tertip Komitesi, devrimcilerin, işçi sınıfının kan ve can bedeli bir mücadeleyle kazandığı kürsüleri devrimcilere yasaklayarak bir tercih yapmıştır, safını belirlemiş, işçi sınıfının önderlerine karşı saldırıları görmezden gelmiştir.
Görevimiz bellidir: egemen sınıf kliklerinin birbiri arasındaki iktidar dalaşına payanda edilen, restorasyoncu ve düzen içi taleplerin öne çıkarıldığı 1 Mayıs kürsüsünü işçi sınıfının kürsüsü ve sesi yapmak için ısrarla ve sebatla mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu mücadelede komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın bilinci ve iradesi yol göstericimiz olacaktır.
O, işçi sınıfının emperyalizme, feodalizme ve komprador kapitalizme karşı mücadelesinde yaşamaya, yol göstermeye devam etti. Katledilişinin 50. yılında da faşizm ondan korkuyor. Bu korkuyu büyütecek, mücadelemizin her mevziinde onu yaşatacağız!
Nerede Mücadele ve Direniş Varsa Kaypakkaya Orada Olacaktır!
Kahrolsun Faşizm, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Gözaltılar, Tutuklamalar, Baskılar Bizi Yıldıramaz!
Katledilişinin 50. Yılında Devrime Önder Kaypakkaya!
Yaşasın Devrimci Dayanışma!
PARTİZAN
Mayıs 2023