14 Mayıs günü saat 19.00’da Yunanistan’ın başkenti Atina’da Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin 50. yılı dolayısı ile anma etkinliği düzenlendi.
Saygı duruşu ile başlayan etkinlik, yapılan konuşmalarla devam etti. TKP/ML adına yapılan konuşmada şunlar ifade edildi. “Katledilişinin 50. Yılında Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya mücadelemize meşale olmaya devam ediyor! KAYPAKKAYA revizyonizme ve oportünizme açtığı bayrağı, devrimci komünist bir kopuşa dönüştürerek ülkemizde kurtuluş kilidinin tek anahtarı olan Komünist Partinin inşasına girişmiştir. Şubat kararları ile TİİKP revizyonizmine karşı açıktan bayrak açılmış, Komünist Parti’nin temelleri atılmıştır.
Mao önderliğinde proletaryanın bayrağının revizyonizme ve kapitalist yolculara karşı yükseltilmesini içeren Büyük Proleter Kültür Devrimi süreci, dünya çapında yeni bir çığır açmıştır. Kültür Devriminin etkisi kısa süre içinde Çin sınırlarını aşmış, dünya çapında yoğunlaşan kitle hareketlerini sarmıştır. Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya da Türkiye’de devrimci komünist çizginin yeniden filizlenmesinin temel gıdalarından biri olarak Büyük Proleter Kültür Devrimini işaret etmiştir.
Kültür Devrimi ile birlikte somut olarak ortaya çıkan sosyalizmde sınıf mücadelesinin zorunlu olarak devam ediyor oluşu ve bu mücadelenin gerekliliklerine dair Mao’nun formülasyonu da büyük bir ilham kaynağı olmuştur. KAYPAKKAYA tüm burjuva ideolojiler ile savaşımın sürekli olarak devam etmesi gerektiği, proletaryanın bayrağının ancak bu şekilde muhafaza edilebileceğini kavramış, ideolojik cüretini de bu hattan almıştır. Kültür Devrimi ile revizyonizme ve kapitalist yolculara karşı açılan bayrak, ülkemizde KAYPAKKAYA tarafından devralınmıştır. KAYPAKKAYA, Kültür Devriminin en iyi öğrencilerinden biri, ülkemizde ve dünyada devrim ve komünizm mücadelesinin en önemli öğretmenlerinden biri olmuştur. “ denilerek Kaypakkaya’nın kurucusu olduğu Proletarya Partisinin inşa edildiği sürece dair değiniler yapıldı. Ardından “Reformizme, oportünist uzlaşmacılığa ve revizyonizme karşı açıktan alınan tavır, cüretli devrim ve komünizm savunusu, onun ihtilalci ideolojik çizgisinin burjuva ideolojiler ile uzlaşmaz niteliği bugün dahi egemen gerici sınıfların KAYPAKKAYA korkusunu taze tutmaktadır. KAYPAKKAYA’nın, aylar süren işkencelerin ardından katledilmesinin üzerinden 50 yıl geçmesine rağmen adını anmanın, onun resminin olduğu flamaları taşımanın dahi suç unsuru oluşu, faşizmin korkusunun en büyük dışavurumudur.
Kurucusu olduğu partimiz TKP/ML, aradan geçen 50 yılda kurucu önderimiz İbrahim KAYPAKKAYA’nın bıraktığı teorik-ideolojik mirası, cüreti, devrim ve komünizm mücadelesini kesintisiz devam ettirmektedir. Partimiz Halk Savaşındaki ısrarını sürdürmekte, proletaryanın kızıl bayrağını büyük bir özveri ve coşku ile taşımaktadır. Partimiz, tüm sınıf uzlaşmacı ve proletaryayı komünizm mücadelesinden alıkoyma hedefi ile ortaya çıkan ideolojilere karşı Komünist Önder İbrahim KAYPAKKAYA’dan devraldığı cüret ve irade ile MLM rehberliğinde komünizm yürüyüşünü sürdürmektedir.”
Ardından söz olan KKE(m-l) temsilcisi, “Dünya çapında emperyalistler arası çelişkilerin derinleştiği bir süreçten geçiyoruz. Bu durum dünya halkları için daha ağır koşullar getirmektedir. Bu süreçte işçi ve emekçilerin mücadelesini omuzlayacak ve yükseltecek olan ise Komünist Partilerdir. Bu koşullarda ihtiyacımız olan İbrahim Kaypakkaya gibi halkın içerisinden çıkan önderlerdir. İbrahim Kaypakkaya hem teorik hem de pratik olarak gerçek bir devrimci önder olarak reformizme ve pasifizme karşı duruş gösterdi. Emperyalizme, faşizme ve tüm gericiliğe karşı mücadele yürüttü. Kaypakkaya devrimci teoriyi, devrimci pratiğe dönüştürmeyi başardı. Yaşasın İbrahim Kaypakkaya, Yaşasın TKP/ML” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Etkinlikte Laiki Drasi temsilcisi de yaptığı konuşmada; “Kaypakkaya, reformizme ve faşizme karşı güçlü bir karşı koyuştur. Kaypakkaya, yoksul bir aileden yetişti, Marksizm ve Leninizm’i iyi bir şekilde yorumladı ve silahlı mücadeleyi örgütledi. Onun işkencecilere karşı son sözleri; “Ben bu uğurda her türlü neticeyi göze alarak ve can bedeli bir mücadeleyi öngörerek çalıştım ve neticede yakalandım. Asla pişman değilim. Birgün sizin elinizden kurtulursam gene aynı şekilde çalışacağım.” olmuştur. İbrahim Kaypakkaya ve Sotiris Petrulas ölümsüzdür.” dedi.
Etkinliğe katılımda bulunan Skapro temsilcisi de “İbrahim Kaypakkaya’yı bugün bu etkinlik vesilesi ile anıyoruz, onu mücadelemizde yaşatmaya devam ediyoruz. Pratikte enternasyonal görevlerimizin gereği olarak TKP/ML ile dayanışmamızı sürdürerek de Kaypakkaya’nın mirasını sahipleniyoruz. Emperyalistler arası çatışmalar büyümektedir, Kaypakkaya gibi şehit düşen yoldaşlar gibi mücadeleyi yükseltmek düne göre daha elzemdir” açıklamasında bulundu.
Yapılan konuşmaların ardından etkinlik, sinevizyon ve marşlarla devam etti. Etkinlik son olarak; enternasyonal marşı ile sonlandırıldı.