Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya, içinde bulunduğu devrimci sürecin komünist öncü arayışı ve mücadelesinin en kuru bozkırı olarak ateş aldı.
Halkın kurtuluş için harekete geçtiği, dünyayı devrimci dalganın çepeçevre sardığı koşulların kıvılcımı ile tutuştu.
Mustafa Suphi ve yoldaşlarının katledilmesinden sonra komünizmin kızıl bayrağının artık revizyonizmin elinde beyaz bayrağa dönüşmesine yönelen öfkeyle büyüyen yangın oldu.
O, devrim davasında komünizm arayışının kâşifi, enternasyonal proletaryanın kızıl bayrağının göndere yeniden çekilmesinin Marksizm-Leninizm-Maoizm bilimi ile donanmış önderliği görevini üstlendi.
İbrahim yoldaş, artık devrimci değişimin tarihin kapısını gümbür gümbür çaldığı koşullarda komünist haykırışın sesi oldu.
O, Komünist parti için ideolojik mücadeleye önem veren ustaların izinden yürüyerek doğrudan savaş ilanı ile harekete geçti.
O, tarih ve toplum biliminin tüm pusatlarını kuşandı. İdeolojik savaşı başlattı.
O, Başkan Mao’nun revizyonizme karşı başlattığı Büyük Proleter Kültür Devriminin sınıf mücadelesi bakış açısını kuşandı.
Bu kuşanmışlıkla Marksizm adına ilerici olarak sunulan Kemalizmin sınıfsal niteliğini ve faşist karakterini ortaya koydu. Üstü örtülen, yok sayılan çok uluslu yapıyı tüm berraklığıyla görerek Kürt ulusunun sadece varlığını değil Özgürce Ayrılma Hakkını ortaya koydu. Silahlı bir savaşım olmadan ülkemiz koşullarında komünist teorinin ve devrimci çizginin halkın kurtuluşu için yetenek kazanamayacağını belirledi ve Halk Savaşı Stratejisini örgütledi.
İbrahim yoldaş, güçlü olanın yenilmez olmadığını, teorisiyle, pratiğiyle ve işkence tezgahlarında can pahasına direnişiyle ispatladı. Tüm doğru olarak kabul edilen yanlışları yerle bir etti.
O, yıkılmaz denilen iktidarların, düşmez denilen kalelerin düşeceği bilincini proletaryanın kahredici gücü ve tarihsel doğruluğundan besleyerek berraklaştırdı.
O, karanlığa yakılan meşale, faşizmin böğrüne saplanan hançer oldu.
Çünkü İbrahim yoldaş, halkın kurtuluş mücadelesinin ve proletaryanın özgüvenidir. Eninde sonunda kazanacağını bilen bir tarih bilincidir.
Katledilişinin 51. yılında onun direnişiyle öğreniyor, onun teorisiyle donanıyor, onun cüretiyle yürüyoruz.
Onu anmak proletaryanın tarihsel özgüvenini ve haklılığını kuşanmaktır. Yıkılmaz ve değişmez denilene en zorlu süreçlerde şartlara aldırmaksızın savaş açmaktır. Onun izinde, onun cüretini kuşanarak yürüyoruz, yürüyeceğiz.
Bu vesileyle katledilişinin 51. yılında Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’yı anacağımız gecelere tüm devrimci, ilerici ve yurtseverleri katılmaya çağırıyoruz.
PARTİZAN
18 Mayıs Cumartesi / 17.00
Mehrzwecksaal Centrum O-Dorf
An-der-Lan Str. 40, 6020 Innsbruck/Avusturya
19 Mayıs Pazar / 14.00
Union Kultur und Begegnungszentrum
Klybeckstrasse 95, 4057 BASEL/İSVİÇRE