H.Merkezi: Kadın mücadelesinin ve örgütlenmesinin daha berrak, daha güçlü bir çıkış için bir araya gelmeler ve eğitim çalışmaları yapmak dünün, bugünün ve yarının önemli görevleridir. Bu açıdan Avusturya Yeni Kadın Merkezi Kampı kadın mücadelesi açısından önemlidir. Bu nedenle haberi olduğu gibi paylaşıyoruz.
Avusturya Yeni Kadın Merkezi Kampı yoğun bir katılımla ST.Gilgende başladı. Açılış ve saygı duruşundan sonra yapılan açılış konuşmasıyla devam etti. Kamp doğal güzellikleriyle öne çıkan Wolfgangsee gölünün sahilinde güzel bir havada ve atmosferde yapıldı.
Kampa Fransadan, Almanyadan, İsviçreden, Hollandadan, Londradan kadın çalışanları katılım sağladılar. 3-5 Haziran tarihleri arasında 3 gün süren kamp, 5 Haziran Pazartesi final toplantısıyla tamamlandı. Kampa 75 kişi katılım sağladı.
Kamp Programının ilk günü Volkan Yaraşır’la ; ‘‘Patriyakal Kapitalizm – görünmeyen emek ve Sınıf- Sendikal mücadele kadın özgürlük hareketi” konuları işlendi. İki gün boyunca farklı zaman dilimleri içinde, 6 ders şeklinde yapılan eğitim çalışmasına kadın faaliyetçiler yoğun ilgi gösterdi. Kadın faaliyetçiler eğitimlere interaktif katılımla hem sorular sorarak hemde düşüncelerini belirterek konuları zenginleştirdiler. Volkan Yaraşır ile verimli bir eğitim programı yapıldığına dair söylemler değerlendirme bölümünde dile getirildi.
Kamp Programı Metin Ayçiçek ile devam etti. Metin Ayçiçek ile ilk gün bütün Kadın faaliyetciler kısaca birbirlerini tanıttılar ve tanıştırdılar.
Bir sistem içi örgütleme modeli : Kadın kimliği, kadın dili ne demektir? Kadın örgütlenmesi nasıl olmalı? konularıyla grup çalışması yaptı.
Kamp gezi ve atölyelerle devam etti. Atölyeler; örgütlenme bilinci, çalışma tarzımız nasıl olacak, iş yaşamında kadın ve sendikal mücadele gibi konuları kapsadı.
Kampın 2. gününde Yeni Kadının Merkezi Kongresinde yaşanan gelişmelere yönelik ciddi eleştiriler ve tartışmalar yürütüldü. Bir çok kadın faaliyetçisinin yaşanan sürecin anti-demokratik haksız ve hukuksuz ve grupçu bir mantık ile alındığı vurgusu ve eleştirisi yapıldı. Önümüzdeki süreçte DKÖ’lerin (Kadın çalışmasını) nasıl ele alınması gerektiği üzerinde tartışmalar yürütüldü.
Yine ATİK Kongresine yönelik kadın çalışanları bir çok konuda eleştirilerini dile getirerek, tartışmalarla gerekçelerini zenginleştirdiler. ATİK Kongresindeki gelişmeleri grupçu ve politik intikamcı ( Kin ve Öfke ) dahilinde ele alındığı dile getirildi.
İsviçreden katılan kadın faaliyetçiler, İsviçrede Yeni Kadınla yaşadıkları sorunları dile getirerek eleştirilerde bulundular.
Hem üyelik ve hem de şiddetin ele alınışı ve araştırılması, faaliyetçilerin gerçeklerden uzak bir tarzda teşhiri eleştirildi. Hassas olan bu süreçte bu araştırmaların daha ciddi ele alınması gerektiği yönünde düşünceler belirtildi.
Kadın üyeler ve ülke komitesi erkek egemen anlayışı sorguladı ve erilleşmiş kadın dilinin yok olması ve kadın kimliğini yaşatmak için çalışmalarına amansız devam edeceklerini ve erkekleşmeye karşı amansız savaş vereceklerini de beyan ettiler.
3 gün boyunca süren kamp, kadın çalışmasındaki sıkıntıların çözülmesi ve geleceğe yönelik plan ve programların yaşama geçirilmesi için çözümler yaratarak faaliyetlerine devam edeceklerini beyan ettiler. Kampa katılan kadınların değerlendirmelerinden sonra kamp sonuçlandırılmıştır.