İstanbul:İstanbul’da İkitelli, Esenyurt, Beylikdüzü, Merter başta olmak üzere 16 bölgede faaliyet gösteren yüzlerce sayacı, Pierre Cardin, M.P. gibi büyük ayakkabı firmalardan saya başına aldıkları ücretin artırılması talebiyle iş bıraktı. Yaptıkları işe göre parça başına yüzde 25 ila yüzde 40 arasında zam isteyen sayacılar bir hafta boyunca makineleri çalıştırmayacak. ARMAKOOP’da ikinci gününde devam eden direnişte konuştuğumuz işçiler, güvencesiz çalışma koşulları, uzun çalışma süreleri ve düşük ücretler hakkında konuştular.
Gerekirse tüm mal varlığımı satar, direnişe devam ederim
20 yıldır sayacılık yaptığını belirten bir işçi, asıl iş gücünün kendilerinin oluşturduğunu ama tekellerin kazançlarının aldıkları ücretten çok daha fazla olduğunu belirterek: “Ben orta üçü bıraktım geldim, şu an 36 yaşındayım, 36 senede neyim var derseniz? Bir tane arabam var gerekirse tüm varlığımı satar yine de direnişe devam ederim. Burada ağır çalışma koşullarından dolayı bayram tatili bile yapamıyorum. Dükkânın kirası, vergi parası, ev masraflarını karşılamak derken yine 4-6 ay boyunca bu borçları kapatmaya çalışmak ile uğraşıyorum” dedi. Ücretlerin her geçen yıl daha da düştüğünü söyleyen bir başka işçi ise şöyle dedi: “ 13 sene evvel ben Beyazıt’ta çalışırken 1500 Lira alıyordum ve burası kadar uzun çalışma süreleri yoktu. Her şeye zam gelirken bizim ücretlerimiz giderek düşmekte.”
Ürettikleri parça başına düşen ücretlerin keyfi olarak imalatçılar tarafından dönem dönem arttırıldığını belirten işçiler bunun nedeni olarak da işverenin sıkıştığı zamanlarda kullanılan bir yöntem olduğunu ifade etti.
“Benim de aileme çocuğuma ekmek götürme hakkım var!”
Ücretlerin düşük olduğunu söylediklerinde patronların sürekli ‘bizde zarar ediyoruz’ cevabı ile karşılaştıklarını ifade eden işçiler ‘ Hangi patrona sorarsak soralım hep zarar ediyoruz diyorlar. Zarar eden insan sürekli ev, arsa ve araba mı alır, soruyorum? Ben saatlerce çalışıp saya üretiyorsam, benim de aileme çocuğuma ekmek götürme hakkım var ama ben gece yarılarına kadar çalışmaktan dolayı yıllardır ailemle vakit bile geçiremiyorum, sayacıların bu koşullar altında bir sosyal hayatı yok.’
Sigortasız, güvencesiz bir şekilde çalıştıklarını söyleyen saya işçisi bundan dolayı bir hastalık durumunda yüksek ücretler vererek tedavi olduklarını belirtti. Normal ev kiraları dışında bir de çalıştıkları dükkânların kiraları ve faturalarını ödediklerini kaydeden işçiler bu saatten sonra kaybedecek bir şeylerinin olmadığını söyledi.
“Bir işçinin haftalık toplam çalışma saatini, biz üç günde tamamlamış oluyoruz”
Normal bir işçinin sahip olduğu haklardan kendilerinin mahrum kaldığını dile getiren işçiler ‘biz de 8 saat çalışma, düzenli çay ve yemek molaları istiyoruz ama hiçbir sayacının böyle haklara sahip olduğundan haberi bile yok, kaldı ki yemeklerimizi bile evden hazırlayıp getiriyoruz. Pazar tatil deniliyor ama hepimiz Pazar günü de dâhil haftanın her günü sürekli çalışıyoruz, bir işçinin haftalık toplam çalışma saatini, biz üç günde tamamlamış oluyoruz’ dedi.
Dört ay önce gerçekleştirdikleri toplantıda ücretlerin arttırılması kararını aldıklarının belirten işçiler bu süre zarfında imalatçılara bu taleplerini ilettiklerini ama sonuçsuz kalınca fiili direnişe geçtiklerini ve kazanımla sonuçlanana kadar taleplerinde geri adım atmayacaklarını ifade ettiler.
Sayacılar direniş boyunca çeşitli üretim alanlarında eylemliklerini sürdürecekler. Yarın 11.00’da Güneşli’de bulunan işçilerle bir araya gelinerek yürüyüş gerçekleştirecekler.