H.Merkezi:Antep’in merkez Şahinbey ilçesi Beybahçe Mahallesi’nde 20 Ağustos 2016 tarihinde IŞİD tarafından bir düğüne düzenlenen bombalı saldırıda çoğu çocuk olmak üzere 56 kişi hayatını kaybetmiş, 44’ü çocuk 87 kişi ise yaralanmıştı.
Yaşanan katliamla ilgili Gaziantep 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan yargılamanın, “kamu güvenliği” dikkate alınarak başka ile nakli talep edilmişti. Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi bu talebi onaylayarak dosyanın Kayseri’deki ağır ceza mahkemesine gönderilmesine oy birliği ile karar vermiş, sonra davanın ilk duruşması Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
Davada tutuklu bulunan Mehmet Şahin Erğan, Abdurrahman el-Najjar, Enes Karataş ifade vermek için duruşmada hazır edilirken, diğer tutuklu sanıklar Mehmet Çalıkuşu, Ahmet Köşgeroğlu, Ali Çalıkuşu, Fadile Cebael, Hacı Polat, Hasan Uzun, Mehmet Karakurt, Yunus Sarı ise SEGBİS ile bağlantı sağlanacağı için duruşmaya getirilmedi. Ancak daha sonra SEGBİS bozuk olduğu için bağlantı yapılamayacağı belirtildi. Yaşanan bu duruma itiraz eden avukatların talebini kabul eden mahkeme heyeti, mahkemeye getirilmeyen diğer sanıkların diğer duruşmada hazır edilmesini istedi.
Duruşmada ifade veren Mehmet Şahin Erğan ve Abdurrahman el-Najjar, tüm suçlamaları reddederek, emniyette polisler tarafından işkence gördüğünü söyledi. Sanık Mehmet Şahin Erğan savunmasında, savcılıkta verdiği ifadeyi tekrarlayarak, “Ancak emniyette vermiş olduğum ifademi psikolojik ve fiziki şiddet altında verdiğim için kabul etmiyorum” dedi.
Patlama ile bir ilgisi olmadığını söyleyen sanık Erğan, “Ahmet Köşkeroğlu’yu yanımda çalıştığı için tanırım. Mehmet Karakurt’u da aynı mesleği yapması nedeniyle isim olarak tanıyorum. Hacı Polat’ı oğlu yanımda çalıştığı için tanırım, Mehmet Çalıkuşu isimli şahsı tanımam. Terör örgütü ile bağlantısını bilmiyorum” diye konuştu.
Sanık Abdurrahman el-Najjar’ın tercüman bilirkişi vasıtasıyla alınan savunmasında, “DEAŞ terör örgütü ile bir alakam yoktur. Suriye’de askeri ve dini herhangi bir eğitim almadım. Nizam ordusu ve DEAŞ terör örgütünden kaçarak Türkiye’ye sığındım” dedi.
Artı Gerçek’te yer alan habere göre ise Sanıklardan Fadile Cebael’in avukatı ise bir buçuk ay önce Abdulkadir ya da Mehmet Kadir Cebael’in (sanık Fadile Cebael’in eşi) emniyete bir video gönderdiğini, ‘Bana bir şey olursa benim eşim ve çocuklarımı kayınpederim olan Yusuf Halaç’a teslim edilmesini istiyorum’ dediğini söyledi.
Müşteki avukatlarından Adnan Erol ise IŞİD’in tarihteki en kanlı örgüt olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Dosyada 11 sanık vardır. Ancak ifadesi alınan 100’e yakın şüpheli var. İstihbarı çalışma yapılmadan derlenen bu dosya ve bu dosyada serbest bırakılan şahıslar bir yerleri bombalayacaktır ve insanlar ölecektir. Taleplerimin bahsettiğim bu amaçla değerlendirilmesini istiyorum. Bazı kişiler hakkında hangi amaçla kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğinin düşünülmesini istiyorum.”
Avukatların beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme Antep Barosu ve Antep İnsan Hakları Derneği’nin müdahillik talebini, ‘suçtan doğrudan doğruya zarar gören sıfatı bulunmadığı’ gerekçesiyle reddetti.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 6 Ekim’e erteledi. Verilen ifadelerden sonra duruşmaya ara verildi.
Sanıklar ne ile suçlanıyorlar?
Davada tutuklu sanıklar Mehmet Şahin Erğan, Mehmet Çalıkuşu, Ahmet Köşgeroğlu, Ali Çalıkuşu, Fadile Cebael, Hacı Polat, Hasan Uzun, Mehmet Karakurt, Abdurrahman el-Najjar hakkında, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs etmek, tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma veya el değiştirme, silahlı terör örgütüne üye olma” gibi çeşitli suçlardan 4 ile 60 kez arasında değişen ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor.
Davanın diğer tutuklu sanıkları olan Enes Karataş ve Yunus Sarı’nın da “Silahlı terör örgütüne üye olma” suçlamasıyla 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep ediliyor.