H.Merkezi:Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi’nin çağrısıyla aralarında Munzur Çevre Derneği (MÇD) HDP Milletvekilleri Hüda Kaya, Ayşe Acar Başaran, Mehmet Ali Aslan’ın yanı sıra sanatçılar, demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri, 56’ya yakın çevre derneği, İstanbul ve çevre kentlerden gelen çok sayıda kişi, Dünya Hasankeyf Günü dolayısıyla “Su olduk akıyoruz, Hasankeyf’te buluşuyoruz” sloganıyla biraraya geldi.
Hasankeyf’le birlikte Süleymaniye, Roma, Barcelona, Bilbao, Brighton, Cenevre, Berlin, Hamburg, Frankfurt, Hannover, Münih, PortTownsnd gibi dünyanın 13 farklı şehrinde eylem düzenlenirken, Hasankeyf’te bir araya gelen Hasankeyf Gönüllüleri ise tarihi El-Rızk Camisi önünde eylem yaptı.
Eyleme katılanlar, “Katil proje dursun, Hasankeyf yaşasın” pankartını açarak, “Durdurun ve Dicle özgür aksın Hasankeyf yaşasın” dövizlerini taşıdı.
Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Federasyonu Başkanı Abdulhakim Taş basın açıklamasını okudu. Taş, Hasankeyf’in sadece tarihi değil, mitolojik değerleri de barındırdığına işaret ederek, “Mitolojide güneş ve ateş özdeşleştirildiğinden, ateş suyla söndürülmez; kendi kendine sönmesi beklenirmiş. Bugün, Ilısu Barajıyla Hasankeyf (Heskîf) su altında bırakılmak bölge halklarının güneşi, Dicle Nehri’nin suları ile söndürülmek isteniyor” diye konuştu.
Daş, Hasankeyf’in 12 bin yıllık insanlık tarihine ışık tutacak, birçok arkeolojik veriyi içinde barındıran bir bölge olduğunu vurguladı. Barajla birlikte tüm insanları ve burada yaşam süren tüm halkların, geçmişle olan bağlarının koparılmasının hedeflendiğini kaydeden Daş, ayrıca baraj nedeniyle birçok kültürel varlıkla birlikte yerleşim yerinin sular altında bırakılacağına söyledi. Daş, 10 binden fazla insanında zorunlu göçle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.
‘HASANKEYF BİZİM UMUDUMUZDUR’
Daş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hasankeyf bizim umudumuzdur, umudumuzu dinamitleyemezsiniz. Dinamitleriniz kendi yalanlarınızı gün yüzüne çıkarmaktan başka bir işe yaramaz. Her şeye muktedir değilsiniz. Yaşamı yok etme pahasına Munzur’da, Karadeniz’de burada kurduğunuz barajlar bir gün yıkılacak, oradaki ekosistem onarılmaya çalışılacak ve sular özgür akacak. Çocuklar yeniden nehir kenarlarında gülüp oynayacak, balıklar özgürce nehirde dolaşacak, topraklar yine suya kavuşacak, kuşlar ve binlerce canlı yine çevresine yuvasını yapacak, ağaçlar filizlenecek ve yaşam geri gelecek. Çünkü biz sizden daha güçlüyüz.”
HDP Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan da sadece Hasankeyf’in değil, Hasankeyf’le birlikte bir tarihin ve belleğin dinamitlendiğini hatırlatarak, ortak mücadele çağrısında bulundu.
Öte yandan Ilısu Barajı’nın yapımı kapsamında sular altında kalacak olan tarihi Hasankeyf Kalesi, 2010 yılında düşen kaya parçaları risk oluşturduğu gerekçesiyle tellerle kapatılmıştı. Hasankeyf Kaymakamlığı tarafından ziyaretlere kapatılan bölge, tarihi kayalıkların yıkımı için tekrar açıldı.
Ilısu Barajı’nın yapımı kapsamında sular altında kalacak olan tarihi antik kentte bulunan Darphane Kalesi de, 29 Ağustos’ta dinamitlerle hava uçurulmuş, daha sonra iş makineleriyle yıkılmıştı. Yıkım kamuoyunun büyük tepkisine neden olmuştu.
Kaynak: ETHA