H.Merkezi: Meclis komisyonlarına yıllar önce getirilen ve yoğun tepkiler sonucu geri çekilen Tabiatı ve Biyoçeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı, OHAL koşullarının sağladığı avantajlı ortamda, yeniden Meclis gündemine taşınıyor. Bu yasa tasarısı ile birlikte koruma altında bulunan tüm alanların statüleri ortadan kaldırılıyor
BMM Çevre Komisyonu, Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı’nın görüşmelerine başladı. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nca hazırlanan tasarı ile “Özel Çevre Koruma Bölgeleri”’nin sınırlarında bulunan milli park, tabiat parkı ve tabiat anıtları iptal edilirken, milli park statüleri ortadan kaldırılacak. Tasarıyla ilgili konuşan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, ilan edilmiş korunan alanların sınırlarının bu tasarı hükümlerine göre değiştirilebileceği, kısmen veya tamamen farklı koruma kategorisi kapsamına alınabileceği veya ilan edilmiş koruma kararının kaldırılabileceğine yönelik düzenleme getirildiğini söyledi.
Koruma statüleri iptal ediliyor
Meclis komisyonlarına yıllar önce getirilen ve yoğun tepkiler sonucu geri çekilen Tabiatı ve Biyoçeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı, OHAL koşullarının sağladığı avantajlı ortamda yeniden Meclis gündemine taşınıyor. Bu yasa tasarısı ile birlikte koruma altında bulunan tüm alanların statüleri ortadan kaldırılıyor. Milli parklar tabiat parkları ve tabiat anıtları üzerindeki koruyucu yasalar iptal edilerek, yeniden belirleneceği bir süreç başlatılırken, hedefin sermayenin yağma alanı olarak talep ettiği alanların koruma zırhlarını ortadan kaldırmak olduğu çok açıktır. Sermaye ihtiyaçlarına göre yağmalanacak bölgelerde ya korumalar tamamen ortadan kaldırılacak ya da statüleri, yani koruma dereceleri düşürülecek.
Doğa yağması büyüyecek
Uzun süredir mevcut koruma kurullarında yer alan insanların değiştirilerek, bu kurullar eliyle koruma bölgelerinin statüleri değiştiriliyor. Türkiye coğrafyasının yaklaşık yüzde 5’ini oluşturan korunan alanların büyük bölümünü milli parklar, doğal sit alanları ve tabiatı koruma alanları ile tabiat parkları oluşturuyor. 2017 yılı itibari ile Türkiye’de 42 milli park, 16 Özel Çevre Koruma Bölgesi, 222 tabiat parkı ve toplam 2 bin 832 korunan alan bulunuyor. Yönetim yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda olan doğal sit alanları ise, 1090 adeti birinci derece, 334 adeti ikinci derece, 536 adeti de üçüncü derece. 108 niteliği belirsiz, 63 sürdürülebilir, 3 adet de nitelikli doğal sit alanıyla birlikte toplam rakam ise 2 bin 134 adet.
Gen, ilaç ve gıda; tekellere
Benzersiz bir biyolojik çeşitliliğin olduğu Türkiye coğrafyası orman, dağ, step, sulak alan, kıyı ve deniz ekosistemlerini bir arada barındıran ender ülkelerden biri. Avrupa kıtasında 12 bin 500 bitki türü bulunurken, tek başına Türkiye coğrafyasında bitki türü sayısı 11 binin üzerinde. Bu türlerin yaklaşık üçte biri ise endemik, yani yalnızca bölgeye özgü bitkilerden oluşuyor. Bunun yanında 20 binin üzerinde omurgalı ve omurgasız hayvan ve 480 balık türüne ev sahipliği yapan Türkiye, dünyanın iki ayrı büyük kuş göç yolunun da üzerinde bulunuyor. Türkiye coğrafyası buğdayın gen merkezi olmasına rağmen, sürekli büyüyen miktarlarda buğday ithalatı yapılmakta. Yasal düzenlemelerdeki boşluklar nedeniyle ‘kabahatler’ kanunu kapsamında değerlendirilen ve para cezalarıyla geçiştirilen biyokaçakçılık (bitki ve hayvan kaçakçılığı) ise, Türkiye coğrafyasında doğasına yönelik yapılan yağmalarla kendisini gösteriyor.