İstanbul:Partizan tarafından “Ekim Devriminin 100. Yılı Vesilesiyle 20. Yüzyıl Sosyalist Deneyimlerinin Mirası” konulu panel düzenlendi. Taksim Hill Otel’de düzenlenen panel yoğun katılım ve tartışmalara sahne oldu.
Saat 13:00’da devrim şehitleri anısına yapılan saygı duruşuyla başlayan panelde ilk olarak Partizan tarafından bir açılış konuşması yapıldı. Konuşmada 20. Yüzyıl Sosyalist Deneyimleri başlığıyla düzenlenen panelin öneminden bahsedildi. Konuşmanın ardından sinevizyon gösterimine geçildi.
Panelde ilk olarak söz alan Teori ve Politika Dergisi yazarı Metin Kayaoğlu “Sosyalizm Deneyimleri Işığında Devrimden Sonra Devrimcilik Sorunsalı” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Kayaoğlu başlıkta yer alan “sorunsal” kavramının bir teorik anlamı olduğunu ifade ederek başladığı sunumunda bu kavramın teorik arka planı olduğunu belirtti. “Yüzyıllık bir tarihimiz var fakat bu tarihimiz yenilgiyle kapandı” diyerek “sorunsal” kavramının bu yenilgileri tahlilde bir araç olduğunu ifade etti. “Devrimden Sonra Devrimcilik Sorunu” ile devrimcilerin tarih boyunca karşılaştığını vurgulayan Kayaoğlu Paris Komünü’nden Çin Devrimine uzanan deneyimlere dair örneklerle bu “sorunsal” üzerine değinilerde bulundu.
Metin Kayaoğlu’nun ardından sözü alan Atılım Gazetesi yazarı Olcay Çelik “Kapitalizmin Varoluşsal Krizi ve Güncel Devrimci Stratejinin Ana Hatları” başlığındaki sunumunda aşırı üretim krizi ile küreselleşme evresine geçen kapitalizmin bir kriz içinde olduğunu vurgulayarak; “Bu evrede üretim süreci parçalanarak tüm dünyaya yayıldı, küresel pazar entegre hale getirilerek sermaye dolaşımı engelsiz hale geldi, sosyal devlet aygıtı özelleştirmelerle talan edilerek pazara açıldı. Ancak bu model kârların azalışını durduramadı. Üretimden gelen kâr kütlesi artık yeniden üretime değil, hiçbir yeni değer üretmeyen ve tamamen önceden üretilmiş olan değeri yeniden paylaşmaya ve daha önemlisi, işçi sınıfının gelecekte üreteceği değeri bugünden gasp etmeye dayalı olan hayali sermaye pazarlarına akmaya başladı.” dedi. Çelik ayrıca “Ezilen toplumsal kesimler ancak ve ancak proletarya iktidarı altında gerçek anlamda özgürlüklerine ve eşitliğe kavuşabilirler” vurgusunu yineledi.
Birinci bölümde son olarak söz alan Partizan Temsilcisi “Ekim Devriminin 100. Yılı Vesilesiyle 20. Yüzyıl Sosyalist Deneyimlerinin Mirası” konusu temelinde Ekim Devrimi’nden BPKD’ye Sosyalizm Deneyimleri, Güncel Devrimci Süreçler ve Polistik İktidar Bilinci” başlığıyla bir sunum gerçekleştirdi. Yaşanan sosyalist deneyimlerden ders çıkarmanın sınıf mücadelesinde önemli olduğunu vurguladı. İlk olarak KP’lerin devrimdeki rolünü yadsıyan ve proletarya diktatörlüğü kavramını muğlak bir biçimde ele almaya çalışan akımlara karşı ideolojik bir mücadele yürütmenin görev olduğunu ifade etti.
Leninizmin ve Ekim Devrimi’nin komünist harekete yaptığı katkıların önemine değinilen sunumda Lenin’in yaptığı belirlemelerin ve tariflemelerin diyalektikteki arayışlarının ve felsefik incelemelerinin bir sonucu olduğu vurgulandı. Irak Kürdistanı’nda yaşanan referandumda alınan tavırlarda kendine sosyalist diyenlerin ideolojik olarak Marksizm-Leninizm’in altının boşaltıldığını vurgulayan Partizan Temsilcisi “sadece emperyalizm çağında yaşıyoruz” belirlemesinin doğru olmadığını vurguladı.
BPKD ile Ekim Devrimi’nin iki farklı tipte devrim olduğunu birinin sosyalist devrim diğerinin demokratik halk devrimi olduğunu belirten Partizan Temsilcisi geriye dönüşler ve BPKD özgülünde Maoizmin, Marksizm ve Leninizme yaptığı katkılara dair aktarımlarda bulundu.
Gezi İsyanı sonrası gelişen devrimci sürecin seçim ile birlikte reformist-pasifist bir muhtevaya evriltildiğini ifade eden Partizan Temsilcisi bu bakımdan devrimci harekette politik iktidar bilincinde bir kırılma yaşandığını belitti. Benzer kırılmanın Rojava özgülünde de yaşandığını bu bağlamda bir eklemlenmenin söz konusu olduğunu vurguladı.
İkinci bölümde söz alan ATİGF Temsilcisi (Avusturya Türkiyeli İşçi ve Gençlik Federasyonu) proleterya enternasyonalizmi kavramı altında geri cephe, göç ve göçmenlik olgusu, Avrupa’daki göçmen işçiler mücadelesi konularına dair bir sunum gerçekleştirdi.
Soru ve cevaplarla devam eden ikinci bölüm boyunca yoğun soru ve tartışmalar yaşanarak panel sona erdi.