Saldırganlığa ve İşgale Karşı Direnişi Büyütelim!
Ekonomik ve siyasi krizin sarsıntılarını bertaraf ederek iktidarını ayakta tutmaya çalışan hakim sınıflar, bu çırpınışını bir kez daha işgalle “tamamlamaya” hazırlanıyor. Daha önce Efrin’e dönük saldırı ve işgalde olduğu gibi bölgede bulunan ÖSO gibi çetelerden oluşan katilleri sahaya sürmenin yanı sıra askeri hazırlıklarını hızlandırmış durumda.
ABD ile bir süredir “güvenli bölge” üzerinden yapılan pazarlık ve görüşmeler sonuçlandırıldı. ABD bölgede bulunan askeri gücünü çekeceğini açıklayarak, Türkiye’ye işgal ve saldırı için gerekli izni vermiş oldu. Ardından gelen “belirlenen çizgiyi aşarsa ekonomisini yerle bir ederim” açıklamaları saldırının sınırının ABD tarafından belirlendiğinin göstergesidir. Bu sınırın genişlemesi ve daralması ise yaşanacak gelişmelere bağlı olacaktır. Bu sınır pazarlığı bölge halkının direnişine çarpacaktır. Diğer taraftan bölge devletlerinin bu saldırıya vereceği tepki, emperyalistler arası dalaş, baştan belirlenen sınırları ve yapılan pazarlıkları bozacak etmenlerdir.
TC, emperyalistlerin de desteğiyle Kürt ulusunun bölgedeki kazanımlarının tamamını ortadan kaldırmayı hedefliyor. Efrin’e dönük saldırı ve direniş sürecinin bir aşamasından sonra SDG tarafından geliştirilen geri çekilme stratejisinin oturduğu temel zemin bölgedeki diğer kazanımların korunmasıydı. Gelinen aşamada bu müdahalenin Rojava’yı hedeflediği ve bu kazanımı da ortadan kaldırmayı hedeflediği ortadadır. Saldırı ve işgale karşı geliştirilecek direniş bu kazanımların korunması gibi tarihsel bir anlam ifade etmektedir.
TC ilk etapta Tel Abyad (Grê Spî) ve Rasulayn’a (Sêrêkaniye) bölgesine girmeyi hedefliyor. Bu hedef ve planlamanın devamı buralarda yaşanacak direnişlere bağlı olarak ilerleyecektir. Türkiye’nin ABD’den SDG’ye verilen ağır silahların kullanımını engelleme talebi karşılık bulmadığı gibi, basında yer alan bilgiler silah yardımının sürdüğü yönünde. ABD mevcut durumda emperyalist karakterine uygun hamlelerle süreci yönetmekte: Diğer emperyalist güçlerin bölgede hakimiyet kurmalarını engellemek, bölge denetimini Türkiye üzerinden sağlamak. Bu hedefini hayata geçirme konusunda Türkiye’den istediklerini alacağına ikna olduğu durumda ise saldırıya yeşil ışık yakmıştır.
TC’nin geliştirdiği ve uzun bir süredir gündemde tuttuğu bu saldırganlıkla hedefi bir değil, birden fazladır.
Saldırı ile birlikte iktidarın kendi içinde yaşadığı dağılma ve yeni parti girişimleri bu gündemle birlikte üstü örtülecek. “Kenetlenme” çağrıları ile birlikte AKP’de ki kopuşlar engellenmeye çalışılacak.
Ekonomik krizin yol açtığı işsizlik ve yoksulluk ve her gün yapılan zamların üstü saldırıyla birlikte örtülecek.
İşçi sınıfı ve ezilen halk yığınlarının mayalanan öfkesinin patlaması bu saldırı ile engellenmek istenecek. Milliyetçiliği ve şovenizmi bir kez daha sahaya güçlü bir şekilde sokarak halkın yoksulluğunu unutturmayı hedeflemektedir.
TC bu saldırıyla Kürt ulusunun Suriye Kürdistan’ındaki kazanımlarını ortadan kaldırmak ve burada yeni bir kazanım yaratılamayacak düzenleme ve değişimin yaratılmasını hedeflemektedir.
Bu planları bozacak tek gerçek direniştir ve Kürt ulusunun bedellerle yarattığı kazanımı koruma iradesi ve kararlılığıdır. Meşru olan ve esasa alınması gereken bu gerçektir.
Türk hakim sınıfları, demokratik taleplerin tümünü daha fazla saldırarak karşılayacaktır. Saldırı ve işgale karşı çıkan tüm sesleri bastırmaya ve boğmaya çalışacaktır. Savaş ve saldırganlığa karşı yükselecek sesin gücü ve kuvveti bu hedefi boşa çıkaracaktır. Faşizmin tüm hedef ve planlarının bozguna uğratılması için haklı mücadelemizi büyütelim ve bir adım ileri taşıyalım.
TC, yeni saldırı planlarını Kobane serhıldanının yıldönümünde yapmakta. O gün alanları, sokakları, caddeleri tutuşturan ışık faşizmin hevesini kursağında bırakmıştı. Şimdi aynı direngenlik ve kararlılıkla, bulunduğumuz her alanda bu saldırganlığa ve işgale karşı sesimizi yükseltmeli, bu haksız savaşa karşı haklı savaşı büyütelim.
-SALDIRGANLIĞA VE İŞGALE KARŞI DİRENİŞİ BÜYÜTELİM!
-YAŞASIN ULUSLARIN KENDİ KADERİNİ TAYİN HAKKI!
-BİJİ BERXWEDANA ROJAVA!
PARTİZAN
EKİM 2019