HER DURUM VE KOŞULA RAĞMEN KOMÜNİST ÖNDER İBRAHİM KAYPAKKAYA ANILDI, PROLETARYA PARTİSİNİN KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ KUTLANDI!
Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin 47. Proletarya Partisinin kuruluşunun 48. Yıldönümünde Nisan ayı içerisinde “Tarihimizi ve Geleceğimizi Kaypakkaya ve Parti Ruhuyla Kuşanıyoruz” şiarıyla Avrupa’nın birçok yerinde gerçekleştirilmesi planlanan salon etkinlikleri, Koronavirüs salgını nedeniyle yeni bir biçime bürünerek 24 Nisan Cuma günü on-line olarak gerçekleşti. Var olan kısıtlanmış, sınırlanmış ve zor şartlar altında organize edilen etkinlik birçok eksikliğine rağmen başarılı bir şekilde gerçekleşti.
Partizan Medya web sitesi ile Partizan facebook, twiter ve youtube hesapları üzerinden anlık 30 bin kişinin izlediği etkinlik, ilk olarak 24 Nisan’da Ölüm Orucunun 297. gününde ölümsüzleşen Mustafa Koçak ile yapılan açıklamayla başladı. Faşist diktatörlüğün topyekün saldırısına karşı direnişin her cephede devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada Mustafa Koçak’ın itirafçılık dayatmasına karşı faşizme meydan okuma, halka ise direnişi büyütme çağrısı olduğu vurgulanarak Mustafa Koçak ve Helin Bölek’in ölümsüzlüğü kucakladığı, Halkın Hukuk Bürosu avukatları Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal ile devam eden Ölüm Orucunun taleplerini sahiplenme çağrısı yapıldı.
Ardından yapılan açılış konuşmasında; Tüm siyasal kültürel etkinliklerin durduğu halkın ciddi bir tecrit koşullarına mahkum edildiği bu tabloda gasp edilen haklarımızın ancak örgütlü mücadeleyle alınabileceğinin altı çizilerek; Koronavirüs salgının doğmasından yayılmasına ve bunun sonucunda halkın yaşamının kriz içine girmesine kadar esas sorumlunun emperyalist kapitalist sistemin kendisi olduğu ve bu sisteme karşı güçlü bir birlik ve daha ileri düzeyde bir örgütlenme ile mücadele edilmesi gerektiği söylendi.
Konuşmada ayrıca 24 Nisan tarihinin aynı zamanda Ermeni Soykırımının da yıldönümü olduğu, Türkiye coğrafyasında bu soykırımı ilk dile getirenin ve soykırım olarak tanımlayanın İbrahim Kaypakkaya olduğuna vurgu yapılarak; “Yeni Demokratik Devrim, Sosyalizm ve Komünizm mücadelemiz aynı zamanda bu tarihsel haksızlıklara ve katliamlara karşı, ezilenlerin kardeşliğini, sınırların ve sınıfların ortadan kaldırılmasını amaçlayan soykırımcı, katliamcı, sömürücü sınıflardan hesap sorma yaklaşımına sahiptir” denildi.
Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya yoldaş şahsında tüm devrim ve Komünizm şehitlerinin anıldığı etkinlik, kardeş ve dost örgüt ve partilerin (Peru Halk Hareketi, Brezilya Komünist Partisi (Kızıl Fraksiyon), Kızıl Bayrak Komitesi (Almanya), Avusturya (Maoist) Komünist Partisi Kuruluşu İçin Komiteler, Halka Hizmet-Komünist Birlik (Norveç), Maoist Komünist Partisi (Fransa), Kızıl Bayrak Kolektifi (Finlandiya), Komünist Birlik (İsveç)) ortak mesajının okunmasıyla devam etti. Katledilişinin 47. Yılında İbrahim Kaypakkaya’yı anarak ve Proletarya Partisinin kuruluşunu ve 1. Kongresini selamlayarak başlayan mesajda; “İbrahim Kaypakkaya yoldaş, kurduğu TKP/ML’yi tanımlarken “partimiz proleter kültür devriminin bir ürünüdür” diyerek Mao yoldaşın teorik ve ideolojik olarak bir üst evreye çıkardığı Marksizm-Leninizm-Maoizm (Mao Zedung düşüncesine) sahip çıkmış kendisine rehber eylemiştir” denildi.
Daha sonra geçmişten bugüne mücadele tarihimizden kesitler aktaran sinevizyon yayınlandı.
Ardından TKP/ML Merkez Komite adına gönderilen mesaj okundu. Proletarya Partisinin 50 yıllık revizyonist tezlere karşı sürdürülen ideolojik mücadele içinden süzülerek 24 Nisan 1972’de Türkiye proletaryasının ve emekçi halkın öncüsüne kavuşmasının sağlandığı belirtilen mesajda; “Kaypakkaya yoldaş tepeden tırnağa cüret, cesaret ve yürekliliğin kuşanılmasıdır. O ustaların izini takip eden bir bağlılığa, devrimci-komünist çizginin teorik ve pratik olarak yakıcı bir ihtiyaç olmasına dayanarak hareket etmiştir… Kaypakkaya, sadece yıkmayı değil belirleyici olanın inşa etmek olduğunu bilerek Partiyi, partinin önderlik etmesi gerektiği savaş çizgisini ve iktidarı zapt edecek Halk Savaşı Stratejisini inşa etmiştir” denildi.
Mesajda ayrıca içinden geçtiğimiz sürecin, koronavirüs salgını vesilesiyle emperyalist-kapitalist sistemin çürümüşlüğünü ve bu tablonun kitlelerin öfkesini daha fazla açığa çıkardığına dikkat çekilerek bu keskin çelişkiler içinde esas görevin devrime ve proletaryanın tarihsel görevlerine olan bağlılığımızı güçlendirmek olduğu söylendi. Mesaj; “Çizgimiz etrafında tüm parti örgütlülüklerimiz, militanlarımız, taraftarlarımız kenetlenmiş durumdadır. Zira doğru tüm ihtişamıyla açığa çıkmaktadır. Bu doğruların taşıyıcı öznesinin partimiz olduğuna dair inanç güçlenmektedir. Şimdi bunu daha geniş kitlelere ulaştırma, onları bunun etrafında örgütleme, savaştırma ve devrimci yürüyüşü proleter çizgide hizaya sokma zamanıdır. Savaşçı bir parti olarak, Halk Savaşı’na her zamankinden daha fazla ve daha bilinçli sarılıyoruz. Tepeden tırnağa sürekli silah kuşanan düşmana karşı, sadece ideolojik-politik kuşanmışlık yetmeyecektir. Tüfeklerle, Molotoflarla, bombalarla, taşla-sopayla, diş ile tırnak ile halkın silahlı mücadelesini örgütleme zorunluluğu vardır. Bu göreve dört elle sarılmış, sahiplenmiş ve onunla birleşmiş durumdayız. Daha fazla birleşmek zorundayız. Zira muzaffer olan çizgi Halk Savaşı çizgisi olacaktır” denilerek ve tüm parti örgütlülükleri adına geceyi selamlayarak bitirildi.
Komsomol adına gönderilen mesajda ise; “Partimizin 48 yıllık tarihi, komünist çizgisi faşizme karşı mücadelede gençliğin elinde taş, Molotof ve silah, beyninde bilinç olarak kavgamıza rehber olacaktır. Partimizin 48. Savaş yılını genç komünistlerin barikatları tutuşturan geleceği fethetme mücadelesinin sıcaklığı, Komsomolu inşanın ve 1. Kongremizin iddiası, gücü ve heyecanıyla selamlıyoruz” denildi.
Partizan Şehit Ve Tutsak Aileleri de gönderdikleri mesajda 24 Nisan’da yazılmaya başlayan tarihin bir kez daha zalimin zulmünü değil bu zulme karşı direnenlerin direnişini yazdığını belirterek “evlatlarımızın bizlere devrettiği bu mirası tereddütsüz sahiplenecek, yetkinleştirecek ve geliştireceğiz” dedi. Yıllardır evlatlarının yanında olan ve bu mücadeleden asla taviz vermeyen Gülmez Ana da görüntülü bir mesaj göndererek mücadeleye sahip çıkma çağrısı yaptı.
Etkinliğe Pınar Aydınlar, Grup İsyan Ateşi, Partizan Müzik Topluluğu, Hozan Cömert, Veysel Aydın ve Kaya Aslantepe de ezgileriyle katılarak katkı sundu. Programda yer alan Bandista Koronavirüs nedeniyle bir araya gelemediği için yazılı mesaj göndererek etkinliği selamladı ve kriz koşullarında böyle bir gecenin gerçekleştirilme iradesi gösterilmesinin önemine dikkat çekti.
Programa konuşmacı olarak katılan Ragıp Zarakolu da ittihat terakki cemiyetinden günümüze TC’nin soykırımcı karakterine dikkat çekerek “sisteme meydan okuyan bir siyasi hareketin 24 Nisan tarihinde kurulması son derece anlamlıdır” dedi.
Etkinlik işçi sınıfı ve emekçilerin, yoksul köylülerin, cümle ezilenlerin örgütlülüğünün ve mücadelesinin çok daha güçlü olduğu yarınlarda, alanlarda, meydanlarda buluşmak üzere çağrısıyla son buldu.