Parti ve Devrim Şehitlerini Anma Haftası” etkinlikleri çerçevesinde 30 Ocak Pazar günü, Avusturya Neunkirchen bölgesinde bir anma gerçekleştirildi. Proletarya Partisinin 50. kuruluş yılı kampanyası kapsamında gerçekleşen anma etkinliği, Devrim ve Parti şehitlerinin yer aldığı pankart ve flamalarla görsel olarak hazırlanan salonda saat 14:00`da yapılan açılış konuşması ve saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşundan sonra AVUSTURYA PARTİZAN adına yapılan konuşmada şunlar söylendi;
“Bu Yol uzun, ama yolun sonundaki ışık, ulaşılacak günü belirleyecek kadar aydınlık… Ve inançla o ışığa doğru yürümeye devam ediyoruz… Hedef belli, hedefe varan yolu gösteren de belli.
Aldığımız onca darbe ve ağır kayıplara rağmen köklerine bağlı, sabırla, inançla yürüyor ve yürümeye devam edeceğiz.
Parti ve devrim şehitlerini anmak, içinden geçmekte olduğumuz tasfiyeci süreç ile birlikte ele alındığında daha fazla anlam ve önem kazanmaktadır.
Onlar, sırası geldiğinde inandıkları dava uğruna çekinmeden daha güzel bir yaşam için canlarını seve seve ortaya koydu. Bunun en büyük ve anlamlı örneği, anma yaptığımız bu derneğin onur üyesi olan Ali DEMİR yoldaştır.
Ali Demir yoldaş, Avrupa’nın sözde rahat olan yaşamı içerisinde bile kavgaya sarılmış ve mücadele etmiştir. Bedel ödeyen, şehit düşen yoldaşlarımızdan öğrenmemiz gereken, Partinin ortaya koyduğu çizgide inatla ilerlemek olmalıdır.
Sınıfsız, sömürüsüz bir dünya yaratmak için yürüttüğümüz bu kavgada on binlercemiz öldük, diri diri yakıldık, en olmaz işkencelere maruz kaldık.
Yoldaşlarımız dağ başlarında son mermilerine kadar çarpışırken, bedenleri paramparça olurken, kafaları kesilirken son nefeslerine kadar partimizin sloganlarını haykırdı. Bu sloganları doğru anlamak ve savaşın kayıplarla birlikte ilerleme zemini olduğunu unutmamamız gereklidir.
Yoldaşlarımızın mesajı bu kadar nettir! Tasfiyeciliğin, kavga kaçkınlığının etkilerine kapılmadan ileriye bakmamız gereken çizgiyi, yoldaşlarımız kanlarıyla yazmışlardır Ve her gidenimizin ardından hesabının sorulacağı sözünü vermeliyiz.
Verdiğimiz sözü, Komünizm mücadelesi uğruna ödediğimiz bedellerle, bu kavgayı daha fazla büyütmek için, onların mücadelesine sarılarak ilerlemeye devam ettirmeliyiz.
Bizler Türkiye’de ve Avrupa’da mücadeleyi büyütme, geliştirme çabası içinde olmalıyız. Bulunduğumuz bütün alanları Türkiye’deki mücadelenin gelişmesi için soluk boruları haline getirmeli, birer direniş mevzii oluşturmalıyız.
Yoldaşlar herkes elinden geleni, üstüne düşeni yapmalıdır.
Bizler yoldaşlarımızı, kardeşlerimizi, çocuklarımızı mücadele uğruna şehit verdik. Kaybedecek hiç bir şeyimiz kalmadı ve bizler onlara, korkmadan, daha ileriye çıkacağımızın sözünü veriyor, kurtuluşun yılgınlıkla değil, isyanla, mücadele ile elde edileceğini bir kez daha haykırıyoruz.”
Etkinlik konuşmanın ardından hazırlanan sinevizyon gösterimi, şiir dinletileri ve ozan Aydın Şafak’ın kitle ile birlikte söylediği partizan ezgileri ile devam etti. Etkinlik; “devrimci değerleri ölümüne savunmanın, ser verip sır vermemenin, sistemle hiçbir biçimde uzlaşmamanın, teslimiyetin değil direnişin sembolü olan partimiz TKP/ML’ye şan ve şeref olsun” şiarıyla ile son buldu.
