H.Merkezi:663 haftadır Galatasaray Meydanı’nda “adalet” taleplerini sürdüren Cumartesi Anneleri, bugünkü eylemlerinde Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini sordu.
Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirilen oturma eyleminde ilk sözü kayıp yakınlarından Hasan Karakoç aldı. Karakoç konuşmasında yıllardır seslerinin duyulmamasına dikkat çekti. Ardından sözü Hüseyin Taşkaya’nın kızı Serpil Taşkaya aldı. Babasının kaybedilmesini ve yaşadıkları acıları anlatan Taşkaya, kaybedilen yakınlarını arayan bütün aileler olarak aynı acıları paylaştıklarını ve bu mücadeleyi birlikte sürdüreceklerini vurguladı. Taşkaya’nın oğlu Şerif Taşkaya ise devletin katliamlardaki rolüne dikkat çekerek bu baskı ve katliamlara karşı adalet aramaya devam edeceklerini söyledi.
Bu haftaki basın açıklamasını yeğen Sürgün Taşkaya okudu. Uluslararası hukukta gözaltında kaybetmenin insanlık suçu olarak nitelendirildiği ifade edilen açıklamada bu suçu işleyenlerin yanında buna izin veren yetkililer ve devletin de sorumlu olduğuna dikkat çekildi.
“Taşkaya, devletin ve Bucak aşiretinin hedefindeydi”
Açıklamada, 24 yıl önce katledilen 42 yaşındaki Hüseyin Taşkaya’nın 4 çocuk babası olduğu, Siverek’te müteahhitlik yaptığı aktarıldı. ‘90’lı yıllarda Siverek’in Bucak aşiretinin hakimiyetinde olduğu ifade edilen açıklamada, Siverek’teki ağır hak ihlallerini eleştiren Taşkaya’nın devlet ve Bucak aşiretinin hedefinde olduğu belirtildi. Bu nedenle evini İstanbul’a taşıyan Taşkaya’nın yarım kalan işleri için Siverek’e döndüğü aktarılan açıklamada, amcasının evinde kalırken 6 Aralık 1993’te askerler, polisler ve Bucak aşiretinden kişiler tarafından 30 araçlık konvoyla evin basılarak gözaltına alındığı, akrabalarının da ağır biçimde darp edildiği kaydedildi.
Bucak’tan “gözaltı işlemi”, savcılıktan “soyut iddia” yalanı
Taşkaya için jandarma, polis, savcılık ve valiliğe başvuran aileye; askerlerin, polisler tarafından gözaltına alındığı, polis ve valiliğin ise “Sedat Bucak’a sorun” dediği aktarılan açıklamada Sedat Bucak’ın da “Bizim ekip almış fakat devlete teslim etmiş; bundan sonra haberimiz yoktur, devlet biliyor” dediği aktarıldı.
Savcılığın ise akrabalar ve tüm mahallenin tanık olmasına rağmen Taşkaya’nın gözaltına alınmasına “soyut iddia” diyerek takipsizlik kararı verdiğine dikkat çekilen açıklamada, Taşkaya’dan bir daha haber alınamadığı söylendi.
Açıklamanın devamında Taşkaya’nın gözaltına kaybedilmesinden sorumlu korucular, bölgenin kolluk gücü amir ve komutanları ile devlet yetkilileri hatırlatıldı.
Oğlundan haber alamadan 17 Ekim 2015 tarihinde yaşamını yitiren Fatime Taşkaya’nında anıldığı açıklama, onun bıraktığı yerden Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini sorma çabasının sürdürüleceği ifade edilerek sona erdi.