Viyana:Avrupa’nın çeşitli kentlerinde Partizan tarafından örgütlenen, araştırmacı yazar Volkan Yaraşır’ın katıldığı “Şan olsun Büyük Ekim Devriminin 100.Yılına !” panelleri 21 Ekim Cumartesi Viyana`da, 22 Ekim Pazar günü Ulm ve Innsbruck kentlerinde kitlesel katılımlarla gerçekleştirildi.
Paneller enternasyonal proletaryanın ustaları Marks, Engels, Lenin, Stalin ve Mao şahsında tüm dünyada devrim, sosyalizm ve komünizm davası uğrunda yitirilenler ve toprağa düşenler için yapılan saygı duruşuyla başlatıldı.
Her iki Panelde de 1,5 saat Volkan Yaraşır`ın, 1 saat Partizan temsilcisinin sunumları oldu. Sunumlarda 1900’lü yıllarda kapitalizmin serbest rekabetçi döneminde işçi sınıfı ve ezilenlerin uyanış ve başkaldırı süreçleri özetlenerek örneklerle anlatıldı. Sınıf bilinçli proletaryanın Lyon’da 7 gün, Paris Komünü’nde 72 gün ve Ekim Devriminde 72 yıl gibi sürelerle iktidarda kalmalarının tarihsel deneyimleri ışığında, gelecekte kurulacak Sosyalist inşaaların bu deneyimler ve derslerle daha uzun erimli yaşayacağına dikkat çekildi. Proletarya diktatörlüğü altında sınıf mücadelesinin sürdüğü ve Ekim devriminin meydana geliş süreci ve sonrasının iyi ve doğru analiz edilerek gerekli derslerin çıkarılması gerektiği ifade edildi. Ekim devrimini anlamanın, güncellemenin ve yaşatmanın günümüzde devrimci mücadeleyi sürdürmek ve devrim yapmak olduğu vurgulandı.
“Lenin herkesin gittiği yoldan giden biri değildir”
VOLKAN YARAŞIR : „Ekim devrimini anlamak için 19. Yüzyılın parametrelerini çözümlememiz gerekir. 1848 Devrimleri, Paris Komünü’nün ve burjuva demokratik devrimleri süreçlerinde tarih sahnesine çıkan proletarya Ekim devrimiyle egemenliğini ilan etmiş. Ve 7000 yıllık sınıf mücadelesi tarihinde 1917 Ekim Devrimi tarihsel ileri bir atılım olarak yer almıştır. Ekim Devrimi tarihle bir hesaplaşma ve yeni bir tarih yaratma girişimidir. 1900’lerde Almanya daki devrim beklentisi, Alman SDP’sinin ihanetiyle yenilgiye uğramış, Lenin feodal-emperyalist Çarlık Rusyasında sınıfsal antagonizmanın en yoğun olduğu zayıf halkada devrim anını (momenti) yakalamış ve 165 Milyonluk Rusya`da 15 Milyon proleterin ve müttefiği köylü sınıfının güvenini kazanan politik hamlelerle bolşevik parti önderliğindeki devrimi gerçekleştirmiştir. Rusya`da Ekim devrimi öncesi işçi grevlerinin yarattığı mayalanma yanında entelektüel birikiminde önemli olduğu bu coğrafyada Lenin ve bolşevikler “zorunluluk ve rastlantı” yı yakalamayı bilmişler ve devrimi başarmışlardır.
Lenin herkesin gittiği yoldan giden biri değildir. O kendisinden önce konan tüm paradigmaları aşan ve kendi söylediklerini ve yazdıklarını da zamanı geçtiğinde karşı çıkan tarihsel bir Komünist liderdir. Lenin momentlerin teorisyenidir. Dayanak noktası işçi sınıfı ve diyalektik tarihsel materyalizmdir.
Lenin devrimin diyalektiğini çözümleyen; Halkın dostları kimlerdir ? İki Taktik, Ne Yapmalı, Nisan Tezleri, Emperyalizm gibi yapıtlarıyla her süreci analiz ederek, kristalize eden büyük bir dehadır“Günümüz dünyasında devrim bir ihtimal değil, bir mecburiyettir.
“Ekim devrimi, Proletaryanın tarihsel gelişimde motor güç olduğuna ve Proletarya demokrasisinde ilk büyük adımdır”
PARTİZAN temsilcisi ise yaptığı sunumunda; Ekim Devrimi’ne giden sürecin tarihsel arka planını, 1895 de Maksist grupların birleştirilerek RSDİP kuruluşunu, Lenin önderliğinde Bolşeviklerin revizyonizme, sağ sapmalara, yasalcılığa, tasfiyeciliğe ve küçük burjuva devrimciliğine karşı verilen ideolojik mücadelelerle dolu olan tarihsel sürece yönelik vurgular yaparak, Reformizm ile devrim safalaşmasında Lenin’in ve Bolşeviklerin Menşevizme, Troçkizme karşı verdikleri mücadeleye atıflarda bulundu.
Ekim Devrimi’nin ön sürecinde 1912 Sibiryada altın madenlerinde başlayan işçi grevlerine yapılan saldırıların ve katliamların Rusya’da gelişmekte olan kapitalizm şartlarında işçi sınıfının öfkesini artırdığını ve Lenin’in işçi sınıfı ile müttefiği köylülüğün biriken devrimci enerjisini doğru analizle siyasal iktidarı ele geçirmek için değerlendirdiğini belirtti. 1914 I.Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın ve Rus Japon savaşınında yorulan ve açlık durumuna düşen ordu saflarında çözülmelere neden olduğunu, Bolşeviklerin işçiler içinde olduğu gibi Askerler ve ordu içinde de örgütlenme çalışmalarından örnekler sundu. Ekim Devrimi sonrası Savaşa karşı Barış konferansının yapıldığı Zimmerwald konferansıyla genç Ekim devriminin soluklanması ve zaman kazanmasına yönelik taktiklerin geliştirildiğini, Lenin, Stalin,Sverdlov gibi komünist önderlerin kararlı şekilde Sosyalizmi kurmak ve Proletarya diktatörlüğünü sağlamlaştırmak için yoğun çaba sarfettiklerine dikkat çekti.
Ekim devrimiyle Proletaryanın iktidarlaşarak tarih sahnesinde yer alması bir dönüm noktasıdır.Emperyalizm ve proleter devrimler çağının başlangıcı olan Ekim devrimi sonrası Doğu Avrupa ve Çin Devrimi’nin gerçekleştiğini Başkan Mao’nun sosyalizm de sınıflar ve sınıf mücadelesine yönelik çözümlemelerinin, sosyalizmden geri dönüşlerde kavranması gereken bir halka olduğunu, 1956 20. SBKP Parti kongresinde Revizyonizmin Partiyı ele geçirme sürecinin tamamlandığı ve sonrasında Uluslararası komünist harekette yaşanan ayrışma ve saflaşmalarda da tanık olunduğu üzere, Büyük Proleter Kültür Devrimi’yle de kanıtlandığı gibi, Devrim sonrası burjuvazinin parti içinde varlığını düşünsel planda sürdürdüğü ve Proletarya diktatörlüğü olmaksızın devrimin sürdürülemiyceğinin altı çizildi.
Ulusal sorunun ve UKKTH nin, tüm uluslara ve azınlıklara tam hak eşitliği ilkesinin yaşama geçirildiği, yığınların enerjisi ve gücünün toplumsal ilerleme ve gelişme için değerlendirildiği, sömürünün ve sınıf farklılıklarının ortadan kaldırılmasına yönelik önemli adımların atıldığı, yoksul ve açlık içerisinde olan bir toplumun sosyalizm altında kısa sürede eskisine oranla ileri ve müreffeh bir yaşam sürdüğü sosyalist toplum yaratma ve komünizme geçiş sürecinin insanlık ve ezilen yığınlar için elzem ve ihtiyaç olduğuna vurgular yapıldı.”
Panelistlerin sunumu sonrasında dinleyicilere söz hakkı verildi. Dinleyicilerin görüşleri ve soruları oldu.Dinleyiciler, Panelistlerin tarihsel süreç hakkında doyurucu bilgiler verdiklerini bunun verimli olduğunu ancak, sosyalizm süreci ve KP içinde süren çizgi mücadelelerinin ve yapılan hatalar sonucu Proletaryanın devrimi kaybettiğini, bunun nedenleri üzerine yoğunlaşmak gerektiğine, panelde bu yanın eksik ve yetersiz kaldığına dikkat çektiler. Geriye dönüşlerin nedenleri ve ileride gelişen devrimlerle ve kurulacak sosyalist toplumlarda hangi hataların yapılmaması gerektiğine yönelik derslerin, daha ileri boyutlarda çözümlenmesi ve yığınlara aktarılması gerektiğini belirttiler.
Verimli ve öğretici olan Partizan’ın düzenlediği Ulm Paneline, SYKP, Atılım, Cephe, Halkın Günlüğü taraftarlarıda katılarak destek verdiler.
Partizan tarafından Avrupa ülkelerinde düzenlenen Ekim devriminin tarihsel dersleri Paneller dizisi; 28 Ekim Cumartesi Paris’te, 29 Ekim Pazar günü Basel’de gerçekleştirilecek.