Bugün Fransa’da halkın mücadelelerinin gazetesi olan Halkın Davası adına sunumumuzu gerçekleştireceğiz. Bugün burada sizinle tecrübelerimizi ve Fransa devrimci tarihini paylaştığımız için çok mutluyuz ve davetiniz için teşekkür ediyoruz.
Gazetemiz, Fransa’da halkın mücadelelerinin sesidir. Bizler sosyalist devrim için mücadele ediyoruz. Revizyonist SSCB’nin ihanetinin ardından, Çin halkı Büyük Proleter Kültür Devrimi ile dünya devriminin komünizm bayrağını yükseltmiştir. Türkiye’de bu çizgi, özellikle Türkiye toplumunun tahlili, Kürt sorunu, Kemalizm gibi konular olmak üzere analizleriyle, nihayetinde devrimin gerçek partisi olan Proletarya Partisi’nin kurucusu kahraman komünist proletarya İbrahim Kaypakkaya tarafından uygulanmıştır.
Fransa’da, Kaypakkaya’nın doğru ve ilham verici analizlerini yaymak için çaba sarf ediyoruz. Bundan dolayı geçtiğimiz yıl “Türkiye’de Milli Sorun” adlı eserini Fransızca olarak yayınladık.
Yoldaşlar, bu anı bugün sizinle paylaşmak, bizim için büyük mutluluk ve enternasyonalist dayanışmanın bir göstergesidir.
Gazetemiz, 2010 yılında yayın hayatına başladı ve Marksizm-Leninizm-Maoizm’in gelişmesi ve 2015’te Fransa Maoist Komünist Partisi’nin kuruluşunun bir parçası olarak kendini tanımlamaktadır.
Bizler için 1968 yılı önemli bir tarihtir. Gazetemize, bugün de ismini veren Halkın Davası gazetesi, Sol Proleter isimli Maoist örgüt tarafından Eylül 1968 yılında yayınlanmıştır. Öyle ki şu an gündemimiz olan konunun tam ortasındayız.
Fransa’da, 68 eylemleri, işçi hareketini genel olarak etkilemiştir. 10 milyondan fazla işçinin grevleri özellikle de Mao Zedung’un fikirleriyle doğan Maoist hareket bu etkiyi sağlamıştır.
Bu bağlamda ele alınacak iki şey vardır: Fransa’da burjuvazi ve uşakları Mayıs 68’te öğrencilerin cinsel özgürlüğü ve ebeveynlerin tutucu düşüncelerine karşı oluşunu, küçük-burjuva kaprisi gibi algılamaktaydı.
Tabi ki sadece bundan yola çıkarak, burjuvazinin 1968 eylemlerine bu gözle bakması kendisinin politik bir seçimidir. Bu seçim idealist bir seçimdir. Çünkü grevler ve fabrika işgalleriyle durdurulmuş üretimi hesaba katmaksızın o dönem ülke gerçekliği görülemezdi.Aynı zamanda bu seçim mekanik bir seçimdir. Çünkü 1966’da Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin büyük etkisiyle başlayan devrim süreçlerinin bütünlüğü görmeyi reddetmektedir.
Bu seçim, 68’in uzun soluklu sürecini görmezden gelmektedir. Çünkü işçi sınıfı Haziran ayındaki çarpışmalar sırasında şehitler vermiştir. 24 Mayıs’tan sonra hükümet ve sendika yönetimi arasında yapılan Grenelle Anlaşması görüşmeleri sırasında 7 yoldaş şehit düşmüştür. Bunların adı; fabrika mücadelelerinde yoldaşlarına yardım eden 17 yaşındaki Maoist liseli Gilles Tautin; Philippe Matherion; 24 Mayıs’ta Paris’te barikatta şehit düştü. Pierre Beylot; 24 yaşındaki işçi polis tarafından fabrikada sıkılan kurşunla öldürüldü.
Henri Blanchet; 49 yaşında, Pierre ile aynı fabrikada polisin attığı bombayla şehit düştü.
Biz 68’i proleter, uzun süreli ve enternasyonalist hareket olarak değerlendiren diyalektik materyalist bir anlayış içerisindeyiz.
Mayıs 68’de Fransa’da anti-revizyonist iki örgüt vardı: Fransa Marksist Leninist Komünist Parti ve Genç Komünist Birliği (Marksist Leninist)
Fransa Marksist Leninist Komünist Partisi, Fransız Komünist Partisi içinde Mao’nun düşüncesine yakın hisseden insanların oluşturduğu Fransa ve Çin dostluğu tarafından doğmuştur.
1964’te anti-revizyonist mücadelelerinden dolayı revizyonist Fransız Komünist Parti’den dışlanmışlardır.
Fransız Komünist Partisi’nin sistematik saldırılarına karşı, FMLKP karşı duruşuyla kristalize olmuş ve kendini inşa etmiştir.
Mayıs ayında, FMLKP öğrencilerin isyanlarına ve kalabalık protestolara direkt olarak katılmıştır.
Yine 5 Mayıs’ta yayınladıkları deklarasyonlarda şunu diyorlardı: “Fransa Marksist Leninist Komünist Partisi, egemen güce ve faşizme karşı öğrencilerin mücadelesini destekliyor. Bu gerici politikalar karşısında, öğrenciler isyan etmekte haklıdır. Fransa Marksist Leninist Komünist Partisi, entelektüel gençlerin ve işçilerin kavgasını propaganda, medya ve militanlarımızın faaliyetleriyle bağını kurmak istemektedir.”
Barikat gecelerinin sabahında, Fransa Marksist Leninist Komünist Partisi yeni bir bildiri yayınlamıştır, bu bildiride şunlar yer almıştır: “Ögrencilerin bu mücadelesi Fransa halkı tarafından hayranlıkla karşılanmaktadır. Özellikle 10’unu 11’ine bağlayan gecede, birçok işçi Parisli öğrencilerle birlikte azimle ve cesaretle gerici güçlere karşı çarpışmıştır. İstedikleri tutsak yoldaşlarının özgürlüğüydü. Bu süreç esnasında fakülteleri işgal etmeye karar vermişlerdi.
Bu örgütlenme öğrenci hareketini hızlı bir şekilde entegre olmak ve devrimci şiddeti desteklemeyi karar vermiştir. 12 Haziran 1968’de 10 ayrı örgütle yer altına çekilmesini beraberinde getirmiştir. Sonradan farklı bölünmeler de olmuştur. Fransa Marksist Leninist Komünist Partisi’nin stratejik çizgisi, sadece Fransız Komünist Partisi yönetimiyle mücadele etmekti. Meşru bir “yeni Fransız Komünist Partisi” talep etmekti ve bu gerçek bir revizyonizm karşıtı kavga değildi.
Bunun tersi olarak, Genç Komünistler Birliği (ML) çizgisi farklıdır. Revizyonizme karşı ideolojik merkezli bir mücadele içindelerdi. Fransız Komünist Partisi’ne bağlı olan Komünist Öğrenciler Birliği’nde likidasyonizme karşı mücadele eden bir eğilim vardı. Bunlar İtalya Komünist Partisi modeli izleyerek, “Marksizm-Leninizm Defterleri” adı çevresinde örgütleniyorlardı.
Temmuz 1966’da bir kısım öğrenci yeni bir anti-revizyonist örgüt kurmuştur: Genç Komünistler Birliği- Marksist Leninist; bu örgüt, anti-faşist mücadele ve Kuzey Vietnam mücadelesinde aktif olacaktı.
Kitlelere gitme ve işçi sınıfı ve yoksul köylüyle çalışmak, “Mao Zedung Düşüncesi” olarak adlandırılan, Çin’in Büyük Proleter Kültür Devrimi’nden esinlenme kararı alınmıştır. Şu cümleler öncü olmuştu: “Halka Hizmet Et!”, “Revizyonizmle Savaş!”, “Atınızdan İnin!”
Genç Komünistler Birliği-ML, liseli ve üniversitelileri, işçi ve köylülerin yanına giderek onları daha iyi anlamak, onlardan öğrenmek ve onların devrim mücadelesine katkı sunmak için uzun yürüyüşler başlattı.
Mayıs 68’de, bu süreç sadece yaklaşık 100 gençle başlangıcını yaptı. Ancak, Mayıs olaylarının patlak vermesiyle, GKB-ML bu eylemlerin küçük burjuvazinin değersiz ve üzerinde durulmayacak nitelikte olduğuna inanıyorlardı.
Geceler boyu barikatlarda nöbet tutan ve eylemlere katılan işçilerin ve öğrencilerin baskısı sayesinde bu çizgi, Mayıs’ın içinde değişmiştir.
13 Mayıs’ta, Latin Mahallesi’ni alevlendiren barikat gecesinden iki gün sonra, GKB-ML yönetimi, bu isyanların sosyal-demokratlar tarafından kurulan bir tuzak olduğunu açıklamıştır.
Ancak, durum bu kadar basit değildir. 4 Mayıs’ta, GKB-ML, öğrencilerin polise karşı mücadelesini desteklemek için bildiriler dağıttı. 14 Mayıs’ta, “Gaulle Rejimine Karşı Halk Birliği” başlıklı bildiri yazıldı. GKB-ML komünist bir parti değildir ve Mayıs 68’te bir taraf olamamıştır.
Maoistlerin pratiği, Mao Zedung’un “Halka Hizmet Et” ve “Atından İn ve Çiçek Topla” sözleri üzerine kurulmuştur. Maoistlerin eylemleri, teorik seviyeyi arttıran politikliği barındırmaktaydı. Maoistlerin gözünde revizyonizme karşı mücadele, her şeyden önce pratik ile kendini gösterir. Sözlerin değil esas anlamıyla pratiğin önemli olduğu gösterilir.
Aynı şekilde, doğru bir pratik ile geniş kitleler anti-revizyonist çizgiye kazandırılmış olunur. Kitlelerin güvenlerini kazanarak ve boşa sözler sarf etmediğimizi göstererek aslında Mao’nun teorisini gerçekten uyguladığımızın ve halk için savaştığımızın bir pratiğidir.
Fransa’da GKB-ML inisiyatifinde kurulan Vietnam ve Filistin için örgütlenmeler vardı. 1967 başlarındaki kongresi sırasında GKB-ML, “Vietnam Üssü Komiteleri” kurma çağrısı yapmıştır. Bunlar, halk gençliğinde büyük başarıya yol açmıştır. Bu, revizyonistlerin Ulusal Vietnam Komitesi’nden farklıydı. Çünkü revizyonistler Vietnam’da barış istiyordu fakat genç Maoistler Vietnam’ın zaferini savunuyordu. Bundan dolayı hareket “Vietnam Ulusal Kurtuluş Cephesi için Zafer” gazetesi çıkardı.
Nisan 1968’de, Paris’te Vietnam’la ilgili aşırı sağcıların gösterisine karşı devrimci öğrenciler artık seslerini çıkarmaya karar verdiler.
Eylem günü 50 genç, salonun önünde duran arabanın bagajını açarak levyeleri çıkarıp faşistlerin üzerine “Vietnam Ulusal Kurtuluş Cephesi Kazanacak” diye bağırarak koştular. Bu kavga oldukça şiddetli olmuştur.
Bu kavganın ardından faşistler intikam alacaklarına dair söz verirler. Buna karşı Maoistler, faşistlerin hedefindeki üniversiteleri koruma amaçlı organize olmuşlardır. Tehditlerin, eylemlerin ve polis baskısının büyümesi Mayıs 68’in patlamasının en belirgin nedenlerindendir.
GKB-ML’nin yasaklanmasının ardından Proleter Sol, Eylül 1968’de kurulmuştur.
Bu sayede Maoist propagandayı yapan Halkın Davası gazetesinin yayılması sağlanmıştır.
Halkın Davası gazetesini dağıtmak polislere ve revizyonistlere bir tokat atmak demekti.
Maoistler, devrimci şiddet ve halkın adaleti konusunda her zaman ısrarcılardır. Fikir basittir: Sol Proleter tarafından kurulan kitle örgütlerinde, askeri örgütlenmeler oluşturuluyordu.
İlk örnek, lüks ve büyük Fauchon adlı mağazanın, onlarca kişilik öğrenciler tarafından yağmalanmasıdır. Yağmalanan ürünler, Nanterre’de gecekondu mahallelerinde dağıtılmıştı. Mesaj açık, devletin size vermediğini siz zor yoluyla alın!
Bunun ardından çeşitli fabrikalar ve eylemlerde devrimci şiddet kullanılmaya devam edilmiştir.
Bu şiddet, Maoistlere göre proletarya diktatörlüğünün harekete geçmesidir, halk iktidarının kuruluşudur.
Bunun için bazı örnekler verilebilir;
Billancourt’daki işçiler için polisle kavgayla biten ücretsiz metro kampanyası ve mahallelerde kurulan çeşitli uluslardan polis karşıtı ve anti-faşist gruplar gibi… Dönemin Maoistleri, legal olanakları neredeyse hiç kullanmıyor ve “solculuğa” doğru dönüyorlardı. Anti-revizyonist pratikler geliştirip, kendileri devrimci sol, Genel İş Sendikası (CGT) ve Fransız Komünist Partisi gibi revizyonistler arasında kalın çizgiler çiziyorlardı.
Sol Proleter, daha önce bahsettiğimiz fabrikalardaki entelektüel gençlerin deneyimlerini devam ettirdi.
Kitleleri anlamak, onlarla bütünleşmek ve proleter bölgelere girerek buraları özgürleştirilmiş devrimci bölgelere dönüştürmek gerekmektedir. Bu strateji sayesinde Sol Proleter, genç işçiler içinde -özellikle de göçmenler- gerçek zemin geliştirmiştir.
68’deki ayaklanmanın başarısızlığını açıklarken, özellikle de Komünist Parti’nin olmayışının halkın mücadelesine doğru bir yönelim verememesi gerçekliğini görmek gerekmektedir.
Sol Proleter, bu doğru yönelim yerine spontane eylemliklere kaymaktaydı. Özellikle bu örgütte küçük burjuva önderlerin burjuvazi kariyerliği eline aldığı bir parazit vardı.
1973’te, Sol Proleter’in oportünist yönetim kliği, kendisini lağvederek mücadeleci işçi zeminini terk ediyorlardı.
Bu çalışma yönteminin sebepleri şunlardır: 1967’den beri GKB-ML stratejik hedeflerinde yukarıdan bir partinin inşasını reddediyordu. Buna karşı aşağıdan bir partinin temellerini kurmak istiyorlardı.
GKB-ML, parti inşası hakkındaki fikirleri anti-diyalektikti. Çünkü onlar partinin ancak kitle mücadelesi içinde inşa edileceği gerçeğini görmüyorlardı.
Bu ihaneti reddeden yoldaşlar için, sonraki yıllar kahraman mücadele anlarını içeriyordu. 68 Maoistlerinin başarıları ve başarısızlıklarından esinlenerek doğru bir teori ve yeni bir pratik için kimisi özerkliğe kimisi de anti-revizyonist Marksizm-Leninizm’e dönmüştür.
Geçtiğimiz Aralık’ta ölen yoldaşımız Maoist Komünist Parti kurucularından Pierre önemli bir yerde durmaktadır. Sol Proleter’in militanı Pierre, MLM öğretisini sürgündeki yabancı yoldaşların yardımı sayesinde oluşturmuştur.
Bu durum özellikle Peru’daki yoldaşlarla ilgili geçerlidir. Yine bunun yanında Faslı ve Türkiyeli yoldaşlardan Pierre’in ilham ve öğrendikleri Fransa’da Maoizm’in yeniden doğuşunu sağlıyordu.
Türkiye’de şehit düşen yoldaşları selamlıyoruz. Ve siz yoldaşlarımızla ortak yoldaşımız Yetiş Yalnız’ın da içinde bulunduğu ölümsüzlerimizin hatırasını miras ediniyoruz.
Davetiniz için sizlere tüm sıcaklığımızla teşekkür ediyoruz. Umarız 68’deki devrim mücadelelerinin net ve doğru bir örneğini verebilmişizdir.
Yoldaşlar,
Mücadelelerinizin Örneği, Mücadelemizi Besliyor ve İlham Veriyor!
Yaşasın Uğrunda Şehitler Düşen Halkın Davası ve Devrim!
Yaşasın Marksizm-Leninizm-Maoizm!
Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!
Yaşasın Partizan!