Halkın tamamen sınırlı “seçme ve seçilme hakkı”na dahi saldırmaktan çekinmeyen devlet bu kez de hem fırsat yarattı hem de yarattığı fırsatı kullandı. “Yumuşama”, “normalleşme” adı altında girilen süreçte de halkın iradesinin çiğnenmesi bir normal olarak devam ediyor. Halkın çıkarlarıyla tam kavgalı olanlar faşizmden başka bir seçeneğe sahip değiller. Güçsüzler ve bu nedenle sorunları güçle çözmeye mecburlar.
Colemêrg (Hakkari) Belediyesi Eş Başkanı Mehmet Sıddık Akış gözaltına alındıktan hemen sonra Belediye Başkan Vekilliği’ne geçici denerek Hakkari Valisi atandı. Kürt halkı için valilik halkın iradesinin bastırılması, ezilmesi, inkâr edilmesinden başka bir şey değildir. Bu uygulama devletin halka faşizmi reva görmeye devam edeceğini göstermektedir. Egemenlerin halkın eğilimlerine, kararlarına saygı gösterdiği koşullar bunların kendi çıkarlarıyla görece uyumlu olduğu durumlardan ibarettir. Örgütlü bir halkın tercihi onlar için ya kabul edilemezdir ya da zayıflatılıp çökertilmek üzere düşmanlaştırılır. Özellikle Kürt ulusunun yaşadığı illerdeki seçme ve seçilme hakkına yaklaşımlar bunun açık göstergesidir. 7 Haziran seçimlerindeki saldırı da özü itibariyle böyleydi ve kuşkusuz daha korkunçtu. Bu saldırılar göstermektedir ki koşulları belirleyenler egemenler olduğu sürece özgür irade darbe yemeye devam edecektir. Halkın iradesi elbette daha güçlü olmalıdır. Seçme ve seçilme hakkına sahip olmak yetmez, daha güçlü olmak zorundayız. Daha örgütlü, kazanımlarını korumakta daha ısrarlı… Faşizmin saldırıları ancak örgütlü ve dirayetli halkın ısrarlı mücadelesiyle alt edilecektir. Örgütlü bir halk olarak iradesi gasbedilen Hakkari halkı bu saldırıya sessiz kalmayacaktır. Hakkari halkının iradesine yapılan saldırı tüm halkın iradesine yöneliktir. Özgürlük her saldırıya karşı mücadele edilerek kazanılacaktır. Hak gaspına karşı örgütlenelim, mücadeleyi büyütelim, yayalım…
Partizan
3 Haziran 2024