İstanbul: Bir bölge hapishanesi olan ve yakın süreçte devletin, özelde kadın genelde bir bütün siyasi tutsaklar nezdinde dizayn etmeye çalıştığı Elazığ Hapishanesi tutsakların direnişiyle karşılaşmaktadır. 1 Kasım’dan bugüne açlık grevi yapan Elazığ T tipinde bulunan kadın tutsakların her türden hakkı hapishane idaresi tarafından keyfi bir şekilde gasp edilmiştir.Her türlü iletişim yolunun da engellendiği tutsaklarla bir süredir iletişim sağlanamıyordu. Yaşadıklarını kamuoyuna duyurabilmek için aralarından seçtikleri temsilciler ile kendilerini ziyarete gelen Av. Hüseyin Aygün ile bir görüşme gerçekleştirerek, durumlarına ve yaşadıklarına dair bir bilgilendirme yapmışlardır.
Yaşanan saldırılara ve şiddete yönelik sessiz kalmayacağını açıklayan kadın örgütleri bugün İHD’de bir araya gelerek bir basın toplantısı düzenledi.
Aralarında Yeni Demokrat Kadın, Sosyalist Kadın Meclisleri, Özgür Genç Kadın, Devrimci Partili Kadınlar, Halkların Demokratik Partisi Kadın Meclisi, Halkların Demokratik Kongresi ve Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, Elazığ Hapishanesi’nde tutsaklara yönelik işkenceyi protesto etti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında ilk olarak sözü Yeni Demokrat Kadın (YDK)’dan Gülsev Kaya aldı. Kaya konuşmasında Elazığ Hapishanesi’ndeki kadın tutsakların direnişini sahiplendiklerini dile getirdi. Hapishanede ilk günden bugüne kimlik, sayım, kamera, iletişim gibi bir bütün saldırılar söz konusu. Elazığ’ın yeni yapılan bir bölge hapishanesi olduğunu ve tutsakların bir çoğunun hükümlü olmadığını söyleyen Kaya, siyasi tutsakların yeni yeni sürgün edildiğini, politik tutsakların mücadelesinin yeni başladığını kaydetti. Tutsaklar mücadele ile birçok kazanım elde etmişlerdir ancak hapishane müdürünün değişmesiyle her şey başa sarıp, bir kez daha aynı saldırılar ile tutsaklar dizayn edilmeye çalışılmıştır. Bizler tarihsel deneyimlerimizden biliyoruz ki bu saldırılar da tutsakların direnişi ve bizim dayanışmamızla püskürtülecektir. Hapishaneler var olduğu sürece mücadele ve direniş aynı cüretle sürecektir diyen Kaya, duyarlılık ve dayanışma çağrısı yaptı.
SKM Genel Sözcüsü Fadime Çelebi, Türkiye ve Kürdistan’da toplumsal muhalefeti bastırmaya çalışan devletin gözaltı, tutuklama furyasının devam ettiğinin altını çizdi. Hükümetin hapishaneleri dizayn etmeye başladığını söyleyen Çelebi, “2 aydır yaşananlar, Türkiye’deki tüm hapishanelere dönük bir başlangıçtır. Bu uygulamalar insanlık dışıdır. Özellikle kadın tutsaklara topyekun teslimiyet politikası dayatılıyor” dedi.ESP MYK Üyesi İlke Başak Baydar’ın gördüğü işkence sonucu kan kustuğunu hatırlatan Çelebi, şöyle devam etti: “Kadınlara dönük özel saldırılar var. Kadınlar çıplak arama işkencesi, taciz-tecavüzle yüzyüze kalıyor. Elazığ’daki bu politikanın yarın Türkiye ve Kürdistan hapishanelerine yayılacağını görmek gerekiyor.”
‘Tecrit İşkencesi yeni değil
HDP Kadın Meclisi adına söz alan Ayşe Berktay, tecrit işkencesinin yeni olmadığını kaydetti. Elazığ’da erkek gardiyanların kadınların koğuşuna gelerek sayım yapmaya çalıştıklarını, kadınlar itiraz ettiğinde ise “siz kadın değil tutsaksınız” dediğini aktaran Berktay, bu sözün altında başka nedenlerin yattığını kaydetti.
Devrimci Partili Kadınlar’dan Benazir Coşkun da kadın tutsakların onur mücadelesine ses olmak gerektiğinin altını çizdi. Dayanışma çağrısı yapan Coşkun, “Tecride ses ver dayanışma yaşatır şiarıyla, kadın örgütleri olarak bir mücadeleyi esas alıyoruz” dedi.
ÖGK adına konuşan Aylin Yıldız, sözlerine tacize-tecavüze karşı mücadele eden ve referandumda “hayır” dediği için tutuklanan Suruç gazisi SGDF Eşbaşkanı Ceren Çoban’ı selamlayarak başladı. OHAL’le birlikte hak ihlallerinin arttığını söyleyen Yıldız, “Hapishanelerde bu ihlaller karşısında direniş sürüyor. Elazığ’da 2 gün önce Suruç gazisi İlke’nin kan kustuğunu öğrendik. Kadın yoldaşlarımıza kan kusturanlara karşı sokakta, kampüste yani yaşamın her alanında dayanışmayı büyüteceğiz. Ve bu dayanışmadan aldığımız güçle tecridi kıracağız” dedi.
Suruç’ta öldüremediklerine işkencede kan kusturuyorlar
Suruç Aileleri İnisiyatifi’nden Hacer Elçin ise İlke Başak Baydar’ın 33 kişinin hayatını kaybettiği Suruç katliamından sağ çıkanlardan biri olduğunu hatırlattı. Elçin, “Suruç davasının tek tutuklu sanığını getirmeyen devlet, gazileri ve aileleri tutuklamakla yetinmiyor, kan kusturarak mücadeleden vazgeçirmeye çalışıyor” dedi. Elçin, son nefeslerine kadar mücadele edeceklerinin altını çizen Elçin, gerekirse Meclis’e gidip taleplerini dillendireceklerini her yolu deneyeceklerini söyledi. Elçin, “Adalet hepimiz için lazım” diye konuştu.
Kadınlar Cumartesi günü Galatasaray PTT’den faks çekme eylemi yapacaklarını duyurarak basın toplantısını sonlandırdı.