Komünist önder İbrahim Kaypakkaya katledilişinin 50. Yılında Avusturya Viyana’da gerçekleştirilen yürüyüş ve uluslararası sempozyumla anıldı. Partizan’ın örgütlediği ve EKB’nin de destek verdiği etkinliklere ilgi yoğun oldu. Viyana’da gerçekleştirilen ve iki gün süren etkinliklerde İbrahim Kaypakkaya’nın çizgisinin uluslararası komünist hareketle olan ilişkisi öne çıktı. Enternasyonal ruh ve coşkunun öne çıktığı sempozyuma Brezilya, Peru, İsveç, Norveç, İspanya, Finlandiya, Kolombiya, Almanya, Avusturya, Filipinler ve Fransa’dan enternasyonal delegasyon ve MLM örgütler katıldı.
“Ölümsüzlüğünün 50. Yılında Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya” başlıklı sempozyumun ilk günü Viyana’da yapılan yürüyüşle başladı. Yürüyüş korteji Kaypakkaya pankartıyla alandaki yerini alırken, kortejde Enternasyonal Komünist Birlik (EKB) ve TKP/ML bayrakları da öne çıktı. Stephenplatz’da başlayan yürüyüşe kitlenin ilgisi yoğun olurken yürüyüş boyunca sık sık “Önderimiz İbrahim Kaypakkaya”, “Yaşasın Enternasyonal Dayanışma”, “Yaşasın Partimiz TKP/ML, TİKKO, TMLGB”, “Marx, Engels, Lenin, Stalin, Mao Viva, Viva, Viva!” sloganları atıldı. Yürüyüş antlar eşliğinde son bulurken kitle ve enternasyonal katılımcılar sempozyumun başlayacağı alana geçti.
Sempozyum, tüm ülkelerin katılımcılarının hep bir ağızdan söylediği “Enternasyonal Marşı” ile başladı. Marşın ardından devrim, demokrasi ve komünizm şehitleri anısında bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi. Arkasından TKP/ML MK’nın gönderdiği mesaj okundu. Mesaj kitle tarafından coşkuyla karşılandı ve selamlandı.
Mesajdan sonra etkinlik ilk oturumla başladı. İlk oturum da Türkiye, Almanya, Peru, Brezilya, Finlandiya, İspanya, Kolombiya ve Avusturya’dan katılımcılar “İbrahim Kaypakkaya’nın Enternasyonal Önemi” başlığında sunumlar gerçekleştirdi.
“KAYPAKKAYA ÇİZGİSİ REFORMİZME VE REVİZYONİZME KARŞI ETKİN MÜCADELE İLE ŞEKİLLENDİ”
Birinci oturumda İbrahim Kaypakkaya’nın komünist çizgisinin şekillendiği tarihsel koşullar, bu koşullar içerisinde Maoizmin önemine vurgular yapılırken İ. Kaypakkaya ile birlikte Sison, Mazumdar ve Gonzalo’nun da benzer bir süreçten geçtiğine değinildi. Kaypakkaya’nın düşüncelerinin şekillenme sürecinin aynı zamanda revizyonizme ve reformizme karşı mücadeleyi de içerdiğini vurgulayan katılımcılar bu noktada İbrahim’in güçlü bir hat çizdiğine değindiler. Bu mücadele sürecinde İbrahim’in aynı zamanda berrak bir örgüt çizgisinin de olduğu vurgulanırken TKP/ML’nin bu bilinç sonucu ortaya çıktığının altı çizildi. İbrahim’in düşüncelerinin ölümünden sonra da ardılları tarafından etkin bir mücadele ile savunulduğu belirtilirken bugün partisinin tüm iç ve dış saldırılara karşı devrimci mücadelede sebat ettiği bunun da İbrahim Kaypakkaya’nın çizgisinden beslendiğine vurgu yapıldı.
Sempozyumun ilk günü Zen Erbane Grubu’nun coşkulu ezgileri eşliğinde son buldu.
Sempozyumun ikinci günü, EKB’nın gönderdiği mesajın okunmasıyla başladı. Gönderilen mesaj “Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi” sloganıyla coşkulu şekilde selamlandı. Sempozyumun ikinci oturumu “BPKD, Yarattığı Komünist Önderler ve Modern Revizyonizmle Mücadele” başlığında sunumlarla gerçekleştirildi. Bu başlıkta da Türkiye, Almanya, Peru, Brezilya, Finlandiya, İspanya, Kolombiya, Filipinler, Avusturya ve Fransa’dan katılımcılar sunumlar gerçekleştirdi.
BPKD’nin Uluslararası Komünist Hareket içindeki etkinliğinin ülkelerdeki KP’ler içinde de bir dizi tartışmayı açığa çıkardığı Mao’nun “büyük tartışma” direktifinin Peru’da Gonzalo, Filipinler’de Sison, Türkiye’de İbrahim Kaypakkaya ve Hindistan’da Mazumdar tarafından etkin bir anti revizyonist mücadeleye dönüştürüldüğüne değinildi. Bu sürecin kendi önderlerini yarattığını ve bunun da ülkelerdeki Halk Savaşılarını geliştirdiğine vurgu yapıldı. Katılımcılar BPKD’nin kendi ülkelerindeki komünist parti ve örgütleri nasıl şekillendirdiğine dair tarihsel bilgilendirmelerle katkılar yaptılar. Bu tartışmalarda tüm önderlerin modern revizyonizmle ve onun somut görüngüleriyle güçlü bir mücadele hattı ortaya koyduklarının altı çizildi.
İki gün süren ve birçok ülkeden MLM örgüt ve partinin katıldığı sempozyum güçlü enternasyonal coşkuya sahne oldu. Sempozyum İbrahim Kaypakkaya’yı selamlayan sloganlar ve devrim andının söylenmesi, “Yaşasın Enternasyonal Dayanışma”, “Yaşasın Halk Savaşı” sloganlarının hep bir ağızdan atılmasıyla son buldu.