H.Merkezi:Türk Metal, Birleşik Metal-İş ve Çelik-İş’te örgütlü 140 bin civarı metal işçisini kapsayan MESS grup sözleşmesi kapsamında ilk görüşme dün sektörde en çok üyeye sahip Türk Metal’le yapıldı. İlk görüşmede idari maddelerden 16’ı aynı şekilde kabul edilirken, bir sonraki toplantının 12 Ekim’de yapılması kararlaştırıldı. Birleşik Metal-İş ise MESS ile bugün masaya oturacak.
Evrensel‘de yer alan habere göre sendikacılar görüşme masasına otururken Türk Metal üyesi işçiler ise sendikanın Genel Başkanı Pevrul Kavlak’ın daha önce dile getirdiği “Sözleşmede son söz bizim” açıklamasına tepkili. Onayları alınmadan sözleşmeye imzalanmamasını isteyen işçiler, “Biz mücadele etmeden taleplerimizi karşılayan bir sözleşme imzalanamaz” diyerek komitelerin kurulması çağrısında bulundu.
MESS görüşmelerine dair konuşan bir Ford Otosan işçisi, işçilerin çoğunun taslakta yer alan zammın alınmaması halinde tepki göstereceğini söylediğini aktararak “Hal böyle olunca ‘Bekleyelim, görelim. Türk Metal yanlış yapmaktan çekinir’ diyorlar. Ama hiçbir şey yapmadan, sadece Türk Metal ve MESS’in tutumunu bekleyerek geçirirsek bu süreci, kötü bir sözleşme ile karşılaştığımızda hemen birliği sağlayabilir miyiz? Şimdiden ensenizdeyiz, her adımınızı takip ediyoruz demezsek yine biz mağdur oluruz” uyarısında bulundu. İşçilerin birlikte hareket edebilmesinin yollarının bulunması gerektiğini ifade eden işçi, bunun yapılmaması halinde bu sözleşmenin de geçen sözleşmeler gibi hüsranla biteceğine işaret etti.
Metal direnişini hatırlatan bir başka Ford işçisi de “O zaman sözcülerimiz vardı, her hattan seçilmiş. Her kararı birlikte alıyorduk. Tabi ki direniş alanındaki gibi rahat olmaz. Öyle kolayca sözcü seçemezsin. Ama şunu yaparsın; kendi bölümünde güvendiğin işçilerle yan yana gelebilirsin. Sen bir araya gel, konuş, tartış. Zaten ne yapacağına karar verirsin. Önce komiteni kuracaksın, taslağı konuşacaksın, kırmızı çizgilerini belirleyeceksin” diye konuştu.
Görüşmelere işçi temsilcileri katılmalı
Bursa’dan Renault işçisi de “Söz, yetki, karar bizde olmadığı sürece istediğimiz sözleşmeye imza atamayız. Yoksa geçmişteki bütün sözleşmelerde olan söylemlerle çıkarlar karşımıza, ‘Şöyle mücadele ettik böyle oldu, MESS’le bunları kazandık, hepimize hayırlı olsun’ deyip süreci kapatma yoluna giderler. Bu sözleşmenin eski sözleşmeler gibi olmaması bizlerin elinde. Çünkü bizim 13 günlük bir direniş deneyimimiz var. Kendi aramızda kurmuş olduğumuz birlik sayesinde birçok şeye müdahale ettik” dedi. OHAL ve grev yasaklarını hatırlatarak sözleşmeye daha zor şartlar altında girdiklerini hatırlatan işçi, şunları söyledi: “Ama bu yasağa rağmen işçinin eylemleri bastırılamadı. Bütün bunları bilerek ve en başta kendimizden başlayarak, bölümlerimizdeki arkadaşlarımızı hazırlamalıyız. İstenen zammı anca böyle alırız. Ses etmezsek, sürece dahil olmazsak yüzde 38’in yarısına belki daha da aşağısına imza atarlar. Tekrar aynı sıkıntıları yaşamak istemiyorsak geçmişteki deneyimlerimizden yola çıkarak kendi temsilcilerimizi seçmeliyiz. Sözleşme görüşmelerinde bizim içimizden çıkan bir iki arkadaş olmalı ki gerçekte ne olup bitiyor biz de bilelim. Görüşmelerde ne yaşanıyorsa ne konuşuluyorsa, işçinin onayına sunulmadan hiçbir maddenin imzalanmayacağını sürekli dillendirmeliyiz, fabrikada baskı oluşturmalıyız.”
Grev olmadan zam alınmaz
İstanbul Beylikdüzü Arçelik’te çalışan bir işçi de “Türk Metal Genel Başkanı Pervul Kavlak masaya vurup ‘Son sözü ben söyleyeceğim’ diyerek son noktayı koydu. Hani birlikte hazırlıyorduk taslağı, hani demokratik olacaktık? İşçiler masaya yumruğunu koymadan, MESS bize bir şey vermez. Pervul Kavlak önceki sözleşmelerde de çok attı tutu sonra karşımıza çıkıp ‘Yüzde 7’ye imza attık, zafer kazandık’ açıklaması yaptı” hatırlatmasını yaptı. Sözleşmeden en az 500-600 lira zam beklentisi olduğunu dile getiren işçi, devam etti: “Sendikanın taktiği belli: ‘İlk 2 ay görüşme süreci ki ilk ayında masaya bile oturamadılar. Sonrasında anlaşamadık, grev kararı aldık, hadi düdük çalalım. Elimizden geleni yaptık ama olmadı, yüzde 10 aldık, Allah bereket versin…’ Böyle bir sonucu kabul etmiyoruz ve bunu değiştirmek bizim elimizde. Sendikamızı sıkıştıracağız, grev olmadan bu yüzde 38’lik zam olmaz. Sendikacılara bırakmadan şimdiden grev komitelerini kurmak zorundayız. MESS’e karşı elimizdeki tek güç, üretimden gelen gücümüz.”
Ankara’da bulunan ve 2015 metal direnişine katılan bir Türk Traktör’den işçi ise “Türkiye’nin en büyük metal işletmeleri greve çıktı. Çoğu yerde talepler kabul edildi. Tüm işçilere ikramiyeler dağıtıldı. Bunu yapan bizlerdik. Şimdi de bu zammı almak bizim elimizde” diye konuştu.
İzmir’de kurulu CMS’de çalışan işçi ise jant sektörünün en gelişkin fabrikası olmasına rağmen ücretlerin düşük olduğunu söyledi. İşçi “Metal işçileri olarak yapmamız gereken, patroncu sendikalara inanmak yerine birlik, beraberlik içinde haklarımız için mücadeleyi yükseltmektir. Bizler kimsenin cebindeki parayı istemiyoruz. Emeğimizle yarattığımız değerin adaletli bir şekilde pay edilmesini istiyoruz. Bu sözleşme dönemini kendimize dönüm noktası olarak görüp, hakkımız olan sözleşmeyi yapabilmek için birlik olmalıyız” çağrısında bulundu.
Çerkezköy’de bulunan B/S/H fabrikasından bir işçi, taslağın genel olarak olumlu bulunduğunu belirterek “Ancak biz taslağa değil imzalana bakarız. Ama asıl soru; hakkımızı nasıl alacağız? Şimdiye kadar sendika ile patronlar sözleşmeleri, al gülüm ver gülüm imzaladılar. Sonuç ortada! Beş milyon mal üretiyoruz ama asgari ücret alıyoruz. Bu durumun değişmesi lazım. İstediğimiz zammı ancak biz alırsak alırız! Türk Metal geçen dönem yapılan eylemler sayesinde, işçiye şirin gözükmek için taslakta bize danıştı. Eğer biz ipin ucunu bırakırsak eski Türk Metal geri gelecek” dedi. Beklemeden komiteleri kurarak birleşmek gerektiğini ifade eden işçi, “Her bölüm ve bantta duyarlı arkadaşlar bir araya gelerek diğer işçileri bu birliğin içine katmalıyız. Biz ne kadar yaparsak her şey o kadar olacak” diye konuştu.
İzmir’den bir İDÇ işçisi ise Türk Metal’in zam istediğini ancak arkasında durup durmayacağını ileriki günlerde göreceklerini belirterek “Alınmayacak bir oran değil. yüzde 38’le girip yüzde 10-15’e bağlayamazlar. MESS de fabrikalardaki tepkiyi biliyor. Görüşmeleri uzatacaklar diye düşünüyorum” dedi. Bir başka İDÇ işçisi ise Türk Metal’in de MESS’in de merkezini Renault’ya kurduğunu belirterek “Onlar ne derse o olacaktır. Başkan da oraya çadır kurdu hiç ayrılmıyor. Bizim fabrikalara gelip gittiği yok. Orayı takip ediyoruz” dedi.