“Tarihten Geliyor, Geleceğe Yürüyoruz!”
Avrupa çapında bu yıl “Tarihten Geliyor, Geleceğe Yürüyoruz” şiarıyla Partizan, Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya anmalarını merkezi olarak İsviçre’nin Basel ve Avusturya’nın St.Pölten kentlerinde 26 Mayıs’ta gerçekleştirdi. Kitlesel katılımların olduğu Önder Kaypakkaya yoldaşı anma etkinlikleri coşkulu geçti.
İSVİÇRE :
Basel`de 17.30’da anma programına başlandı.Yüzlerce Partizan yüreğin ve devrimcinin katıldığı Anma etkinliği coşkulu geçti.
Kaypakkaya şahsında dünya çapında ve özelde Türkiye’de ölümsüzleşen devrim ve komünizm savaşçıların anısına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. İlk sahne alan Grup Şare Ma; Türkçe, Zazaca ve Kırmanci eserler dillendirirken Partizan kültürünün yarattığı eserlere de ağırlık verdi.
Grup Şare Ma’nın ardından gecelere TKP/ML MK’sı adına yollanan mesaj okundu. Almanya Kızıl Bayrak Komitesi adına anmayı selamlama konuşması yapıldı. Temsilci düzeyinde yapılan konuşmada Kaypakkaya’nın Şafak revizyonizmi başta olmak üzere revizyonizme karşı amasız duruşuna dikkat çekilirken Türkiye coğrafyasında faşizme karşı yürütülecek mücadelenin zoru ve devlet aygıtını kapsaması gerektiği gerçeğinin de özellikle Kaypakkaya’da netleştiği söylendi.
Kaypakkaya’da önderlik ve parti önderliği yaratma konusunda tarihsel bir örnek oluştupunun söylendiği konuşmada bu tavrın ve duruşun bugün Türkiye’deki seçimlerin boykot edilerek halk savaşının örgütlenmesine ağırlık verilmesinde de devam ettiği söylendi.
Kızıl Bayrak Komitesi adına yapılan konuşma “Kaypakkaya yoldaş yaşıyor”, “Yaşasın Marksizm, Leninizm, Maoizm”, “Yaşasın TKP/ML, Yaşasın Halk Savaşı” sloganları ile son buldu. Konuşmanın ardından anmaya katılan kitle alkışlarla ve sloganlarla dayanışma mesajına cevap oldu.
Ardından HDK-A adına Demir Çelik kısa bir konuşma yaptı. Katılımcıları ilk başta Kırmanci selamlayan Çelik, Partizan geleneğinin Türkiye’de yarattığı mücadele geleneğini selamlarken “Biz de bu anti-emperyalist, anti-faşist mücadelenin bir yoldaşı olarak birlikte yürüyeceğiz, hepimiz bu mücadelenin neferleri olacağız ve olmaya devam edeceğiz” dedi.
Mayıs ayının ayrıca bir çok devrimci ve yurtseverin de katledilmesinin yıl dönümü olduğunu hatırlatan Çelik “Selam olsun bugünleri yaratanlara” dedikten sonra, faşizme karşı devrimci örgütlere birlikte duruş ve mücadele çağrısı yaptı.
Çelik’in konuşmasının ardından anma gecesine destek amaçlı Yunanistan’dan gelen Katarina Makavou sahne aldı. Dinletisinden önce kendilerinin anmaya davet edilmesinden gurur duyduklarını belirten Makavou herkese teşekkür etti.
Devam eden programda MKP Avrupa Komitesi, İsviçre Proleter Devrimci Duruş, İsviçre MLKP, SYKP İsviçre Koordinasyonu, MLPD ve Yeni Demokrasi Gazetesi tarafından yollanan mesajlar okundu. Mesajların ardından Ozan Rençber sahne aldı. Sanat hayatı boyunca devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşenlerin kavgasını anlatmaya çalıştığına vurgu yapan Ozan Rençber; Kaypakkaya’nın çizgisini takip etmeye devam edeceğini ve sanat hayatına bu yolda devam edeceğini söyleyerek katılımcıları selamladı.
Yarım saatlik kısa bir aranın ardından programa “Tarihten geldik, geleceğe yürüyoruz” adlı sinevizyonla devam edildi. Sinevizyonun ardından PŞTA adına geceye katılan PŞTA temsilcisi sahneye çağrıldı. Temsilci komünist önder Kaypakkaya’nın şahsında Mayıs ayında toprağa düşen tüm devrimcilerin, yurtseverlerin anıları önünde saygıyla eğildiğini belirterek önce çocuklarının bu kavgayı sahiplendiğini belirterek artık analar ve babalar olarak çocuklarının bayrağını kendilerinin taşıdığını belirtti.
Devam eden konuşmada Türkiye’de ekonomik krizin yönetim krizini daha da derinleştirdiğinin altı çizilerek yıllardır emekçileri sömüren, Kürt ulusu başta olmak üzere diğer azınlıklara yönelik imha-inkar politikası uygulayanların kendilerini şu ya da bu parti altında devam ettirebilmek için halka sandığı gösterdiğinin vurgusu yapıldı. Aç kalan, işsiz kalan, sürgün yaşamak zorunda kalanların umuda sarılması gerektiğine vurgu yapılan konuşmada umudun sandıkta değil sokakta olduğunun özellikle altı çizildi. Hırsızlıkları kapatmak için, Türkiye Kürdistanı’nda sokakta öldürülüp 1 hafta yerde kalan annenin anısını unutturmak için, sakat bırakılan, işkencelerden geçirilen halkın öfkesini bastırmak için sandığın gösterildiğini ve devrimci-yurtsever halkın iktidardan uzaklaştırılmak istendiğine özellikle değinen konuşma 7 Haziran’a kadar büyüyen kazanımların bir çırpıda gasp edildiği ve bu kazanımların ancak devrimci mücadelede geri alınacağı söylendi.
Gelişen tasfiyeciliğe de ayrıca değinen ve sağ tasfiyecilerin hepten savrulduğuna dikkat çeken PŞTA temsilcisi, Kasım 2016’da Aliboğazı’nda ölümsüzleşen 12 kızıl karanfile Nisan 2018’de iki karanfil daha katıldığını söyleyerek Gül Kaya’nın abisi İbrahim Kaya’yı sahneye-konuşmaya çağırdı.
İbrahim Kaya, Gül Kaya’nın Ankara’da TKP/ML ile tanıştığını anlatarak yoldaşlarının onu hep dersine yönlendirdiğini, Gül’ün ise onlara karşı gelerek enerjisini MLM’yi kavramaya ve örgütünün kadrosu olmaya harcadığını anlattı. Gül’ün üniversiteyi kazandığında da devrimci mücadeleden geri durmadığını anlatan Kaya, kendisinin en son olarak gerillaya katıldığını söyleyen Kaya, “Ne mutlu ki bize şehit olmuş bir kardeşe sahibiz, bu böyle bilinsin” dedi. Türkiye’de durumun hiç iyi olmadığını en ufak bir hak talebinin kanla bastırıldığını belirten Kaya, her gün cinayet ve zulmün rutin olduğunun altını çizerek “Ama merak etmeyin, belki Türkiye’de durum iyi olmayabilir ama durum iyidir, durum iyidir çünkü Dersim’de Çiğdem ve Nergizler açıyor. Durum iyidir yoldaşlar” diyerek konuşmasını noktaladı.
İbrahim Kaya’nın konuşmasının ardından Mavi Yol şiir grubu sahne aldı. TKP/ML şehitlerinin ve diğer devrim şehitlerinin hayatlarını ve politik katkılarını da işledikleri sinevizyon gösterimli şiir dinletileri ile sık sık sunumları sloganlarla kesilen Mavi Yol’un şiir dinletisinin ardından KKE-ML (YKP-ML) adına etkinliğe katılan temsilci konuşma yapmak üzere sahneye çağrıldı.
YKP-ML temsilcisinin geceye sunduğu mesajın ardından sahne alan Abdal Haluk Tolga İlhan’ın türküleriyle anma etkinliği sona erdi.