Avrupa Partizan tarafından yayınlanan bildiride “Paris`te Katledilişlerinin 5 . yılında Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez şahsında tüm katledilenleri anıyoruz !, Unutmadık, Hesabı er ya da geç sorulacaktır!” denerek, “Hakikat ve Adalet için, Paris Katliamının hesabını sormak için Sokağa Meydana” şeklinde çağrı da yapıldı.
Avrupa Partizan tarafından yapılan açıklama şöyle:
PARİS KATLİAMININ 5. YILINDA FAŞİST TÜRK DEVLETİ YURTDIŞINDA YENİ KATLİAMLAR PEŞİNDE !
Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez Mücadelemizde Yaşayacak!
Faşist Türk devleti organizeli bir katliam şebekesidir. Muhalif olan herkesi bastırmak, zindana atmak yanında katletmekle tarihini şekillendirmiştir. Bunu doğrudan kolluk güçleri ile yaptığı gibi isimleri çete, gladyo, komando, kontrgerilla vs şeklinde döneme göre değişen ama işlevi suikast ve katliam olan güçleri de devreye sokmuştur, sokmaktadır. Bu güçler doğrudan devletin istihbaratı ve özel birimleri ile çalışıp yönlendirilir. Topal Osman’dan Ogün Samasta, Alaaddin Çakıcıdan Ömer Güneye hepsi bu organizasyonun parçası ve uzantısıdır. Devlet bu güçlerle muhaliflerini, yurtseverleri, devrimcileri, komünistleri katleder ve işi bittiğinde onları da ortadan kaldırır. Bu bir gelenektir. Bu yolla onlarca aydın, yüzlerce devrimci ve komünist katledilmiştir. Ama asıl olarak on binlerce Kürt bu şekilde 90’larda ve devamında bu yolla kıyımdan geçirilmiştir.
Türk devleti sadece Türkiye’de tespit ettiği devrimcileri, yurtseverleri, komünistleri katletmekle kalmıyor. Yurt dışındaki devrimci ve yurtseverler de Avrupa’da tespit edildiklerinde Türk devletinin yönlendiriciliğinde, uzantılarının veya MİT elemanlarının görevlendirilmesiyle katlediliyorlar.
TKP/ML’den Katip Saltan 1981, Nubar Yalım ise 1982 yılında Hollanda ve Almanya’da;
1994 yılında Londra’da sendikacı Mehmet Kaygısız, Kürdistan Dayanışma Komitesi Başkanı Teofilas Yorgiadis 20 Mart 1994’te Lefkoşe’de evinin önünde;
31 Aralık 1994’de Halkın Günlüğü taraftarı olan Nurettin Topuz, Mustafa Akgün, Mustafa Aksakal Almanya’da;
Son olarak Paris’in ortasında 9 Ocak 2013’de PKK kadroları ve sembol isimleri Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez Faşist Kemalist diktatörlüğün katlettiği devrimcilerdir.
Bu katliamların her biri karanlıkta kalmıştır. Yakalanan tetikçilerden Kimisi TC’nin istihbarat elemanı olarak sahiplenmesiyle serbest bırakılmış, kimisi hiç açığa çıkmamıştır. Paris katliamının tetikçi Ömer Güney ise soruşturma sürerken “hastalanarak” ölmüştür. Böylece bu dosyada kapatılmıştır.
Özellikle Paris’de üç devrimci-yurtsever kadının katledilmesi sonrasında, benzer katliamların yapılabileceğine dair bir çok veri söz konusudur.
Almanya’nın resmi kurumlarına göre TC’nin 5-6 bin ajanı vardır. Bunun yanında Türkiyeli ve T.Kürdistanlı kitlelerin olduğu her ülkede istihbarat faaliyetleri söz konusudur. Bu istihbarat çalışmasının bir amacı devrimci-demokrat faaliyetlere hakim olmayı içerirken, bir yanı da katliam yapma olanaklarının yaratılmasını içermektedir.
Son dönemlerde belirlenmiş devrimci, yurtsever güçlerin MİT’in görevlendirdiği özel birimlerce katledileceği bilgisi adeta ayyuka çıkmıştır. Türk devletinin Avrupa’da yeni katliam planları yaptığı artık bilinen bir gerçektir.
Nitekim Alman devletince açığa çıkartılan son MİT elemanlarının kayıtlarında ve ellerindeki listede bir çok Kürt kurum yöneticisi ve siyasetçisinin isimleri çıkmıştır. Bu hazırlığın somut planlamaya dönüştüğünün işaretidir. Yine HDP milletvekili Garo Paylan’ın genel olarak Avrupa’da yaşayan muhalif kesimlere yönelik suikast hazırlığı yapıldığı iddiası oldukça yenidir. Ki AKP yandaşı medyada kimi köşe yazarları açık açık “birkaç kişiyi öldüreceksin ibreti alem olacak” şeklinde yazma noktasına gelmiştir.
Faşist Türk devleti özellikle Kürt halkına yönelik ve Kürt siyasetçilere yönelik özel bir yönelim ve katliam planları içindedir. Paris’de Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in katledilmesi bunu yapabileceğinin en somut göstergesidir.
Yeni katliamlar ve suikastları engellemek için kamuoyunun duyarlı olması zorunludur. Avrupa devletlerinin bu suikastlarda ya işbirliği yaptığı ya da gerçekleştikten sonra olayın üstünü örttüğü bilinmektedir. Paris katliamının 5. Yılına giriyoruz. Bu katliama karşı sesimizi yükselttiğimiz, bu katliamın üstünün örtülmesine karşı yürüttüğümüz her mücadele yeni katliamların önüne çekilecek bir set olacaktır. Bu katliamlara duyarsızlık Faşist Türk devletini ve Avrupa emperyalist devletlerini cesaretlendirecektir.
Unutmayalım ki halkın cesaretini ve örgütlü duruşunu hiçbir güç yenemez. Yaşanan katliamların hesabını soran bir mücadele süreci örgütlemediğimiz, karşı çıkışı sokaklara meydanlara taşımadığımız takdirde saldırının kapsamı büyümektedir.
Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez in katledilişinin 5. Yılında 6 Ocak 2018’de hesap sormak için, yeni katliamların önüne set çekmek için, faşist diktatörlüğün topyekün saldırılarına karşı güç olduğumuzu göstermek için başta Paris’te olmak üzere tüm Avrupa’da sokaklara meydanlara taşalım. Faşist diktatörlükten ve katliamların üstünü örten başta Fransa ve tüm Avrupa devletlerinden hesap soralım.
Paris`te Katledilişlerinin 5 . yılında Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez şahsında tüm katledilenleri anıyoruz !
Unutmadık, Hesabı er ya da geç sorulacaktır! “Hakikat ve Adalet için, Paris Katliamının hesabını sormak için Sokağa Meydana” şiarıyla, Başta Tüm Partizan örgütlü güçlerini ve kamuoyunu en ileri düzeyde duyarlı olmaya çağırıyoruz.
Hafta boyu yapılacak tüm etkinliklere aktif katılım ve destek sunmaya davet ediyoruz.
AVRUPA PARTİZAN
27 ARALIK 2017