“Alnında Kılıç Yarası/Armenak” belgeselinin gösterimlerinin Ankara ve İstanbul’da yasaklanmasına dair Partizan tarafından İstanbul İHD Şubesi’nde basın açıklaması gerçekleştirildi.
Partizan temsilcisi tarafından yapılan açıklamada, uzunca bir dönemdir politik içerikli etkinliklerin yasaklandığı ifade edildi. “Düşünce, ifade ve basın özgürlüğünün yasaklandığı, her türlü muhalif sesin alabildiğine kısıtlandığı ve devlet şiddetiyle bastırıldığı ülkemizde ilericiler, aydınlar, sanatçılar, akademisyenler, demokratlar ve devrimciler sürekli bir baskıyla yüz yüzedir. Devlet ve siyasi iktidarın kendi çıkarları için zararlı gördüğü her türlü fikir ve üretim yasaklanmakta ya da yayılması engellenmeye çalışılmaktadır” ifadelerinin yer aldığı basın açıklamasında Armenak belgesel gösterimlerinin yasaklanmasının da bu saldırı politikalarının bir yansıması olduğu belirtildi.
“ARMENAK’IN YAŞAMININ HALKA TAŞINMASINDAN KORKMUŞLARDIR”
Armenak’ın cenazesine yapılan işkenceye değinilen açıklamada; “Katletmekle kalmayıp cenazesine işkence yapan devlet Ermeni ulusuna mensup bir komünist olan Armenak Bakırcıyan’ın belgeselinin yayınlanmasından da korku duymaktadır. Çünkü onun yaşamında ulusuna yapılan soykırıma, emekçi halkın maruz kaldığı baskıya, sömürüye ve zulme karşı başkaldırı ve cesaret vardır. Onun yaşamında bu coğrafyada hakları gasp edilen, dili, kimliği, kültürü yok sayılan ulusların ve çeşitli milliyetlerin gerçek özgürlük mücadelesine adanmışlık vardır. Tüm bunlardan kaynaklıdır ki Armenak’ın yaşamının halka taşınmasından korkmuşlardır” denilirken “Onun yaşamını ve mücadelesini katletmekle, cenazesini kaçırmakla bitirmeye çalışanlar bu amaçlarını nasıl başaramadılarsa yaşamının anlatıldığı belgeseli yasaklamakla da onun halka ulaştırılmasını engelleyemeyeceklerdir” ifadelerine yer verildi.
“TARİHİ YASAKLAYAMAZLAR”
Basın açıklamasının ardından Temel Demirer söz aldı. Sözlerine Erdoğan’ın “sanat üzerinde hiçbir baskı yok” ifadelerini hatırlatarak başlayan Demirer; “Armenak yoldaşın belgeselinin yasaklanması Erdoğan’ı tekzip etmektedir. Eski ya da yeni Türkiye’de, burjuvazinin Türkiye’sinde devrimci sanat üzerinde baskılar her daim var olmuştur. Bunun nedeni devrimci sanatın ve sanatçıların hayatın gerçekliğine sahip çıkmalarıdır. Armenak yoldaş tarihimizin bir parçasıdır. Orhan Bakır Ermeni soykırımına taraf olan bir ulusun evladıdır, komünisttir, tarihimizin bir parçasıdır. Tarihi yasaklayamazlar” dedi.
Demirer’in ardından söz alan Mahmut Konuk, tarihin yasaklanmayacağını belirtirken, Armenak Bakırcıyan’ın Ermeni soykırımının yıl dönümünde kurulan bir partinin içerisinden çıktığını ifade etti. Armenak’ın mücadelesini selamlayan Konuk, bu yasakların tarihsel gerçeklerin gün yüzüne çıkmasını engelleyemeyeceğini belirtti.
‘DEVRİMCİ SANATI SAHİPLENECEĞİZ’
Son olarak sanatçı Pınar Aydınlar söz aldı. Belgeselin 5 yıllık bir emek sonucunda ortaya koyulduğunu belirten Aydınlar, faşizmin görevinin yasaklamak olduğunu ifade etti. Devrimci sanat anlayışının bu yasaklara karşı mücadelesini sürdürdüğünün altını çizen Aydınlar, Grup Yorum’a yönelik saldırılara değindi. Grup Yorum’a yönelik saldırıların bir bütün devrimci sanatı hedef aldığını belirtti. Aydınlar açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı: “Egemen sınıfın yasalarına karşı biz ezilenler olarak devrimci sanatı sahipleneceğiz. Bugün belgeselin yasaklanmasına karşı olan tavrımızla Grup Yorum’un yasaklanmasına karşı olan tavrımızı birleştireceğiz, sahipleneceğiz.”
Basın açıklamasına PŞTA’lı aileler ve Armenak Bakırcıyan’ın ablası Süslü Bakır da katılım sağladı.