H.Merkezi:Polisin devrimci-demokratlara dönük kaçırma, ajanlık dayatması ve tehditlerine bir yenisi daha eklendi. İstanbul’da 2006 yılında gözaltına alınan ve “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçlaması ile 10 yıl hapishanede kaldıktan sonra tahliye edilen Rıfat Arslan’a polisler ajanlık teklif etti. “DBP ve HDP’ye gidebilirsin. Gitme demiyoruz, ama bize yardımcı ol” diyen polislerin teklifin kabul etmeyen Arslan “10 yıl yatırdık, 20 yıl daha yatırırız” diyerek tehdit edildiğini söyledi.
Tahliyesinin arından İstanbul Gazi Mahallesi’nde yaşamaya başladığını aktaran Arslan, ifade için karakola çağrıldığını, ancak avukatıyla gittiği karakolda “seni çağırmadık” denildiğini söyledi. Daha sonra inşaat işi için Diyarbakır’a giden Arslan, burada bir süre çalıştıktan sonra 28 Eylül 2017’de Bağlar’da gezerken 3 polis kendisine doğru geldiğini, polislerin kendisini tanıttıktan sonra kimliğini dahi sormadan köşeye çektiğini belirten Arslan, ajanlık teklifinde bulunduklarını ifade etti.
Polis: “10 yıl yatırdık, 20 yıl daha yatırırız”
Polislerin kendisine “Senin ne yaptığını biliyoruz. 10 yıl cezaevinde kaldın. Devlet artık eski devlet değil. DBP ve HDP’ye gidebilirsin. Gitme demiyoruz, ama bize yardımcı ol” dediğini aktaran Arslan, polislere “Size yardımcı olacağım bir konu yok. Bir işlem varsa yapın, yoksa bırakın gideyim” dediğini ve daha sonra yoluna devam ettiğini söyledi.
Bu olaydan bir ay sonra 29 Ekim’de Bağlar’da kaldığı arkadaşının evinin polis tarafından basıldığını ve gözaltına alındığını aktaran Arslan, “Beni Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürdüler. Orada gözaltındayken karşıma beni yoldan çevirip konuşan 3 polis çıktı. Bana ‘Hoşgeldin’ dediler. Ben ise onlara ‘Hoş bulmadık’ dedim. Bunun üzerine ‘Seni 10 yıl yatırdık, 20 yıl daha yatırırız. Onun için bizimle çalış’ dediler. Orada da ‘Size yardım edeceğim bir şey yok diyerek ret ettim onları’ dedi.
“İstihbaratçılar seninle görüşecek”
3 gün emniyette kaldıktan sonra savcılığa çıkarılmadan serbest bırakıldığını söyleyen Arslan, “Daha sonra Diyarbakır’daki işimi bırakarak İstanbul’a geldim. Burada da, 16 Kasım’da Diyarbakır’dan gelen bir misafirimi almak için gittiğim Atatürk Havalimanı önünde yapılan GBT sorgusunda ‘asker kaçağı’ olduğum gerekçesiyle beni havalimanındaki polis noktasına götürdüler. Bir süre burada bekletildikten sonra, polise, ‘Burada beni niye bekletiyorsunuz?’ diye sordum. Polis ise ‘İstihbaratçılar gelecek seninle görüşecek’ dedi. Bunu reddetmeme rağmen beni beklettiler. Çok geçmeden istihbaratçı dedikleri polisler geldi. Bana ‘Seni tanıyoruz. Bak şu an gözaltında olman bile senin için bir fırsat olabilir. Onun için bize yardım et’ dediler. Gözaltına alındıysam askerlik şubesine götürülmem gerektiğini söyledim.Bunun üzerine bana hakaret etmeye başladılar” dedi. Polisin hakaretleri üzerine avukatla görüşmek istediğini belirten Arslan, “Bunu söylememle birlikte bana ve avukatıma ağza alınmayacak küfürler savurdular” diye belirtti. 6 saat boyunca havalimanında bekletildiğini ifade eden Arslan, daha sonra askerlik şubesine götürülmeden serbest bırakıldığını söyledi.
Serbest bırakıldıktan sonra İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’ne gidip başvurduğunu söyleyen Arslan, “Bana bu kadar baskı yaptıkları için psikolojim bozuldu. KOAH hastası olan annem bu olayı duyduğunda beni sabaha kadar yanından ayırmadı. Bu nedenle İHD aracılığıyla polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağım” dedi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı