H.Merkezi: Akdeniz’de ÇİMSA A.Ş. tarafından başlatılan taş ocağı ve yol yapımı çalışmalarına tepki gösteren bölge halkı, tarım arazileri ve su kuyularının yok olmayla yüz yüze olduğunu belirtti.
Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Esenli Mahallesi’nde ÇİMSA A.Ş.’nin taş ocağı için 1 kilometrelik yeni yol yapımına girişmesi nedeniyle su kuyuları ve tarım alanları yok olacak. Taş ocaklarıyla ilgili 2010 yılında Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) iptal edilse de yönetmelikte, “25 hektarın altındaki arazilerde ÇED gerekli değildir” ibaresiyle boşluk yaratılması nedeniyle yapımı durdurulan birçok proje gibi ÇİMSA A.Ş. de kendi projesini yeniden gündeme getirdi. Esenli’de yapılmak istenen yol projesi de ÇED yönetmeliğinde yapılan değişiklikle yeniden hayata geçirildi. Mersin Valiliği tarafından alınan ruhsatla yol çalışmalarının yürütüldüğü belirtilirken, yöre halkı ise tarım arazileri ve su kuyularının yok olmasına tepkili.
‘ZEYTİNLİKLERİMİZ YOK OLMAYLA KARŞI KARŞIYA’
Mahalle Muhtarı Hasan Tan, 10 ay önce mahallelerinin tarım arazisi olduğuna dair rapor aldıklarını belirterek, yapılan yol ve taş ocaklarının yasalara aykırı olduğunu belirtti. Tarım arazilerinde zeytin ağaçları olduğunu vurgulayan Tan, 5373 Sayılı Zeytinlik Yasası ile bu toprakların taş ocağına açılmasının zeytinliklere zarar vereceğini kaydetti. Mahallede yaşayan yurttaşların tamamının taş ocağına karşı olduğunu ifade eden Tan, ocağın yapılmaması için gereken tüm kurum ve kuruluşlara dilekçe verdiklerini söyledi. Ocağın yapımı sırasında kullanılan patlayıcıların su kaynaklarını olumsuz etkileyeceğini aktaran Tan, “Suyumuzun kaybolma riski olduğu için ocağın burada yapılmasını istemiyoruz” dedi.
‘TEK GEÇİM KAYNAĞIMIZ TARIM’
Taş ocağına gitmek için yapılan yol için Orman Müdürlüğü’nden izin alındığını kaydeden Tan, verimli arazilerin yok olmasını istemediklerini dile getirdi. Tan, şöyle dedi: “Burada yaklaşık 1000 kişi tarımla uğraşıyor. Mahallenin nüfusunun tamamının geçim kaynağı bu arazilerde yaptıkları tarımdır. Tek isteğimiz, geçim kaynağımız olan tarım arazilerimize dokunulmaması. Kurmak istedikleri ocağı da tarıma el verişli olmayan arazilerde yapsınlar. Buna karşı değiliz.”
‘EVLERDE ÇATLAKLAR OLUŞTU’
Taş ocağının yapımı sırasında kullanılan patlayıcılardan kaynaklı birçok evde sarsıntı ve çatlamaların olduğunu ifade eden mahalle sakinlerinden Necdet Erol, bu patlamalardan büyük zarar gördüklerini söyledi. Yetkililerin bu patlamaların izinli mi yoksa izinsiz mi yapıldığını kendilerine açıklamasını isteyen Erol, patlamalar için defalarca jandarmaya gittiklerini fakat herhangi bir şey yapılmadığını aktardı. Yaptıkları eylem sonucu patlamaların 3 gün durdurulduğunu kaydeden Erol, patlamaların tekrar başladığını kaydetti. Erol, taş ocağının sadece Orman Müdürlüğü’nden alınan izinle yapıldığını halkın görüşlerinin dikkate alınmadığının altını çizdi.
‘YETKİLİLER BİZE DEĞİL ŞİRKETE SAHİP ÇIKIYOR’
Orman Müdürlüğü’ne tepki gösteren Şerafettin Çeliko ise, “Orman Müdürü halka gelip de herhangi bir açıklama yapmadı. Halkın düşüncesi görmezden gelindi. Sonuçta Orman Müdürü bir kurum ise biz de tarımla uğraşan çiftçiler olarak bir kurumuz. Bu yüzden ocağın yapımına izin verirken bizim de iznimizin alınması gerekir” diye konuştu. Çeliko, yetkililerin halka değil ÇİMSA A.Ş.’ye sahip çıktığını söyledi.
Birçok ruhsatlı kuyu suyunun bulanıklaştığını kaydeden Çeliko, taş ocaklarının verimli tarım arazilerine yayılmasını istemediklerini belirtti. “Bu konuda jandarma ile karşı karşıya da gelsek hakkımızı savunmaya devam edeceğiz” diyen Çeliko, “Bir halkın geçim kaynağına bu kadar müdahale edilmesi kabul edilemez. Tarım arazilerimize dokunulmasını istemiyoruz” ifadelerinde bulundu.
Kaynak: dihaber