İstanbul: Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla Galatasaray Meydanı’nda basın açıklaması düzenleyerek, basın özgürlüğüne vurulan prangalara dikkat çekti.
Sezgin Tanrıkulu, İngiltere Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Tim Dawson, Avrupa Gazeteciler Federasyonu Temsilcisi Mehmet Köksal ve TGS Ankara, Adana, İzmir şubelerinin başkanları ile çok sayıda gazetecinin katılım sağladığı basın açıklamasında, “Gazetecilik suç değildir” pankartı açıldı. Sık sık “Özgür basın susturulamaz”, “Gazeteciler çıkacak yine yazacak”, “Gazetecilik suç değildir” sloganları atıldı. “Yeter”, “Susmayacağız”, “Gerçeği yazanlar haklı çıkacak” yazılı dövizlerin de açıldığı açıklama da tutsak gazetecilerin durumuna dikkat çekilerek, tutsak gazetecilerin derhal serbest bırakılması vurgulandı.
“OHAL ile yönetilen ülkemizde gazetecilik yok ediliyor”
TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş tarafından okunan basın açıklamasında gazeteciliğin suç olmadığı vurgulandı. Son 10 yıl içerisinde onlarca gazetecinin tutuklandığını, yüzlerce gazeteci hakkında dava açıldığını, binlercesinin işsiz kaldığını söyleyen Durmuş, “Bugün 159 meslektaşımız yaptıkları haberler, yazdıkları yazılar ve televizyonlarda yaptıkları yorumlar nedeniyle tutuklu. Dünya Basın Özgürlüğü Gününde, özgür olamayan 159 meslektaşımız var. Türkiye’de basın özgürlüğünün olmadığının tek kanıtı tutuklu gazeteciler değil elbette. Medya organları üzerinde kurulan sansür ve otosansürün etkileri de basın özgürlüğünü ortadan kaldırıyor. OHAL ile yönetilen ülkemizde gazetecilik yok ediliyor. Onlarca muhalif medya kuruluşu kapatıldı. Tek sesli bir medya tek sesli bir Türkiye yaratılmak isteniyor” dedi.
“Tutsak bulunan 159 gazeteci hakkında iddianame hazırlanmadı”
Durmuş, bir kamu hizmeti olan gazeteciliğin adliye koridorlarında hakimlerin karşısına çıktığını ve tutuklandığını belirterek, haberin suç olmadığını söyleyen hakimlerin, savcıların da açığa alındığına değindi. Tutsak 159 gazetecinin birçoğu hakkında hâlâ bir iddianame hazırlanmadığına dikkat çeken Durmuş: “Aylardır süren tutukluluk hali fiilen cezaya dönüştürülüyor. Hukuk çiğneniyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak Dünya Basın Özgürlüğü Gününde başta kendi ülkemizdeki tutuklu gazeteciler olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde tutuklu olan gazetecilerin serbest bırakılmasını istiyoruz. Gazetecilik olmazsa demokrasi olmaz, gazetecilik olmazsa hukuk olmaz” diyen Durmuş, tüm vatandaşları haber alma haklarına sahip çıkmak için gazetecilerle dayanışmaya çağırdı.
Basın açıklamasının ardından söz alan, Sezgin Tanrıkulu ise aynı zamanda bir avukat ve insan hakları savunucusu olduğunu hatırlatarak, ifade özgürlüğü ve düşünce özgürlüğünün birbirini tamamlayan temel insan hakları olduğunu söyledi. Tutuklu gazeteciler hakkında hazırlanan iddianamelerde, gazetelerin yayın politikasının değişmesinin suç unsuru sayılmasını eleştiren Tanrıkulu, “Bütün iddianameleri okuyorum. Savcılara sesleniyorum görevlerini bırakıp genel yayın yönetmeni olsunlar” dedi.
Açıklamanın ve konuşmanın ardından basın açıklaması son buldu.